Yazılara Abone Ol Yorumlara Abone Ol
http://idealkilo-zayiflamak.blogspot.com

Dr.Mehmet Öz'ün Kızı Nasıl Zayıfladı?

Defne Öz çok kilolu bir çocuk ve genç kız olduğunu , nasıl 90 kiloyken birden 20 kilo zayıfladığını anlattı.Babası ve dedesi çok ünlü birer doktor ve sağlıklı yaşam uzmanı olduğu halde nasıl kilolu bir çocukluk geçirdi? Nasıl kilo verdi? Hangi diyeti uyguladı? ...

Ekmek Yiyerek Zayıflanır (mı)!!!

Ekmek Diyeti3 günde 2 kiloya kadar vermek isteyenler için tek gıda diyeti :Hedef: 3 günde 1.5-2 kilo.Günlük Kalori: 900 Kcal Diyetimde belli bir noktaya gelip dayandım ve malesef tartılar artık bir gram bile oynamıyor. Konuyla ilgili görüş aldığım diyet uzmanları böyle durumlarda, ...

16 ayda 51 kiloyu nasıl verdi?

İlayda Güneş başarı hikayesini anlattı :Fazla kilolarından kurtulmak için doktor doktor gezmeden kendini motive ederek 16 ayda 51 kilo verdi. Bunu nasıl başardığını anlatan İlayda, henüz 31 yaşında... Çocukluğunda çok zayıfken, ...
CahayaBiru.com


Defne Öz çok kilolu bir çocuk ve genç kız olduğunu , nasıl 90 kiloyken birden 20 kilo zayıfladığını anlattı.
Babası ve dedesi çok ünlü birer doktor ve sağlıklı yaşam uzmanı olduğu halde nasıl kilolu bir çocukluk geçirdi? Nasıl kilo verdi? Hangi diyeti uyguladı? İşte zayıflamasının sırrı :

Defne Öz, dünyaca ünlü kalp cerrahı Türk doktoru Mehmet Öz’ün kızı.Babası sağlıklı yaşam denilince ilk akla gelen insanlardan birisi olmasına rağmen kızı Defne oldukça kilolu bir çocukluk ve öğrencilik dönemi geçirmiş. Defne Öz’den genç kızlara sağlıklı bir şekilde zayıflamak için kendi uyguladığı ve başarılı sonuç aldığı ipuçları. Defne Öz nasıl zayıfladı işte cevabı :

DEFNE ÖZ’ÜN GENÇ KIZLARA ve ZAYIFLAMAK İSTEYEN HER YAŞDAN İNSANA TAVSİYELERİ :

İşin özü sağlık bilgileri ve gıdaların size hizmet etmesinde yatıyor diyor Defne Öz.

Sağlıklı kilo verebilmek için hemen bugün başlayabileceğiniz 3 temel formül ;

*Ağırlığınızın 10 cc den yarısı kadar su içmek
yani 80 kiloysanız o zaman hergün 40 oz,yani 1.2 lt su içmelisiniz.

*Birşey yiyeceğinizde yaşınız kadar saymak, örneğin 26 yaşındasınız ve bişey yemeden önce 26 ya kadar sayın. Bu sizi yemek üzere olduğunuz zararlı ve kilo aldırıcı yiyeceklere karşı vazgeçirecektir.

* Sonuncusu da yatmadan 3 saat önce yemek yemeyi bırakmak.

Ve son olarak da porsiyonları küçültün ve seviyorsunuz diye tabakları doldurmayın diyor Defne Öz.




Ekmek Diyeti ile 3 günde 2 kilo verin ...

Gönderen @smile 27 Aralık 2011 Salı

Ekmek Diyeti

3 günde 2 kiloya kadar vermek isteyenler için tek gıda diyeti :

Hedef: 3 günde 1.5-2 kilo.
Günlük Kalori: 900 Kcal

Diyetimde belli bir noktaya gelip dayandım ve malesef tartılar artık bir gram bile oynamıyor. Konuyla ilgili görüş aldığım diyet uzmanları böyle durumlarda "Tek Gıda Diyeti", "Tek Besin Diyeti" veya "Tek Gıda Rejimi" olarak adlandırılan tip diyetleri uygulamamı önerdi.
Bu tarz diyetler aslında son derece sağlıksız ve sadece bir kereye mahsus olarak uygulanması öneriliyor. O da ancak belli durumlarda. İnternette araştırınca Tek Gıda Diyeti'nin tek bir diyet olmayıp, çeşitli yaklaşımları olduğunu öğrendim. Bunların en belli başlı olanları ekmek diyeti, meyve ve sebze diyeti, çorba diyeti ve karışık tek gıda diyeti. Her bir diyet içinden internetten bulduklarım birbine çok benzer olduğundan aralarından bir tanesini olduğu gibi yazıyorum.

Başarılar!

Bu rejim tek gıda diyet grubuna giren ve en fazla 3 gün süreyle yapılması tavsiye olunan bir diyettir. Yeniden başlamak için aradan en az 4 günlük bir süre geçmesi gerekir.

3 gün boyunca günde 10-12 dilim kızarmış ekmek yenilen bu diyette ekmeklere çok az tereyağı sürebilirsiniz.

Tek bıçak hareketi ile sürülebildiği kadar 10-12 dilim ekmek gün boyunca istendikçe de yenebilir ancak öğün düzenine uyulması daha doğru olur. Ancak aralarda da sayıyı aşmamak kaydıyla yiyebilirsiniz. Tek gıda rejimi olduğu için sağlık açısından sakıncalı bir diyet olup bir kereden fazla uygulanmaması kuvvetle önerilir.

Bu diyette istediğiniz kadar şekersiz çay veya kahve içebilirsiniz. Ayrıca bol su içmenizi ve akşam 7'den sonra bir şey yememenizi öneririm.

Bu diyetin günlük mönüleri:3 gün boyunca yapılması önerilen bu diyetin günlük programı aşağıdaki gibidir:
Sabah:2-3 dilim ekmek.
Öğle:3-4 dilim ekmek.
Akşam:3-4 dilim ekmek.

 
İlayda Güneş başarı hikayesini anlattı :
Fazla kilolarından kurtulmak için doktor doktor gezmeden kendini motive ederek 16 ayda 51 kilo verdi. Bunu nasıl başardığını anlatan İlayda, henüz 31 yaşında... Çocukluğunda çok zayıfken daha sonra aşırı kilo almaya başlayan Güneş'in hayatı bir anda nasıl değişti? İşte İlayda Güneş'in muhteşem azmi ve zayıflama sırları...
Nasıl kilo almaya başladınız? Çocukluğunuzda da böyle bir probleminiz var mıydı? Çocukluğumda aşırı zayıf ve hastalıklı biriydim, hatırlıyorum. Hatta dayım, sürekli "bu kızın boynu kopacak yedirmiyor musun?" derdi. Ergenlik çağına girdikten sonra biraz kilo aldım, yıllarca zayıflığımdan rahatsız olan annem en sevinenlerdendi. Kilo alayım diye ağızdan serum bile içirmiş bana… Yediğim bal ve farklı bilumum kilo aldırıcı şeyleri saymıyorum bile. Sonrasında yeterince kilo aldığımı artık durmam gerektiğini düşünse de artık iş işten geçmişti. Sürekli kilo almaya başladım. Lisede tombul, lise sonrası şişko, iş hayatında ise artık obezdim. Bana yıllarca kilo aldırmaya çalışan annem "senin ortan yok mu kızım önce ye şimdide yeme dedirtiyorsun" dedi.

Aldığınız tepkilerden rahatsız oluyor muydunuz?Etrafımdaki herkes yüzümün çok güzel olduğunu ama çok kilolu olduğumu söylediler. Fotoğraf çekinmeyi seven ben, sadece yüzümün göründüğü fotoları çekindim. Dönem dönem rejimler yaptım. Kilo da verdim. Hep çok sıkı rejim yapıp verdim ama aynı hızla geri aldım. Bir müddet sonra ondanda vazgeçtim tam 123 kiloya ulaştım. Bir yerden sonra görsellikten vazgeçtim zaten çünkü insanoğlu kendini bir şekilde beğenir. Bende beğeniyordum, mutlu olduğumu zannediyordum. Alışmıştım zaten kiloma yapacak bir şey yoktu.

Sizi bir anda zayıflamaya teşvik eden şey ne oldu? Bir gece uykudan nefes darlığı ile uyandım, o an çok korktum nefesim yetmedi pencereyi açtım ve nefes almaya çalıştım. Zaten horlamam vardı bide bu çıkınca ne oluyor dedim. Aynı olay 2 hafta sonra tekrar oldu ve ben o gece hiç uyumadım uyursam uyanamayacağım diye korktum. Kararımı o akşam verdim 13 Haziran 2010 gecesi. Sabaha kadar kendime plan çizdim. Sabah da uygulamaya başladım.

Neler yaptınız?Sabah 6 da yataktan çıktım, eşofmanlarımı giydim ve 1 saat hızlı tempoyla yürüdüm. Duşumu aldım işe gittim. 1 bardak sıcak limonlu su içtim. Söğüş, peynir, zeytin ile kahvaltı yaptım. 11 gibi yeşil elma yedim, öğlen yemeğinde 1 kâse sulu yemek ve bolca salata yedim, akşam yemeğinde 1 kâse çorba içtim. Gün içerisinde en az 2,5 lt su içtim. Hemen hemen her günüm böle devam etti. Yediklerimi sürekli değiştirdim. Sporu arttırdım. Sabah sokakta yürüdüm, akşam spor salonuna başladım. Koşmaya maalesef nefesim yetmiyordu, akşam spor salonunda 2 saat geçiriyordum toplamda bunun 45dk sı yürüyüş bandında 20 dk sı bisiklette, kalan kısmı da fitnes aletlerinde. Günler birbirini bu şekilde takip etti.

Kendinize yasaklar koydunuz mu? Nasıl motive oldunuz?Yeni yıla 2li rakamlarda gireceğim dedim kendime ve herkese. 31 Aralık sabahı 97 kiloydum. Bu beni fazlasıyla gaza getirdi. Her aşamadan sonra kendimi motive edecek bir şeyler buldum. Nisan ayında kuzenimin düğünü vardı ve ben o düğünde uzun abiye elbise giyeceğim ve en fazla 85 kilo olacağım dedim. Düğün sabahı tartıldığımda 84 kiloydum.

Kilolu olduğunuz dönemlerde ne gibi zorluklarla karşılaştınız? En çok neden rahatsızlık duyuyordunuz? 
Kilolu zamanlarımda en büyük dert beğendiğin kıyafetin sana olmaması, olanı da senin beğenmemen. Bir tarzın olamaz çünkü üzerine giyebildiğini giymek zorundasın. Alışverişten nefret edersin. Otobüste insanlar yanına oturmak istemez sığmayacaklarını ve kendi alanlarını da işgal ettiğini düşünürler ki haklılar. Yüzüne sana böle yakışıyor şirinsin gibi bir sürü laf ederler ama arkadan yürürken bakınca ohh be kendini ne hale getirmiş derler. Herhangi bir sorundan dolayı doktora gidersin doktor alakası olmasa da konuyu kiloya bağlar. Fotoğraf çekinirken önüne birilerini alırsın. Halhal severim ama asla ekleme yapamadan alamadım. Spor salonuna gidersin sanki orası sadece sıkılaşmaya geldim diyenlere aitmiş gibi yabani kalırsın. Yüzmede havuza atladığın zaman, şezlongdaki kahkahaları suyun içinden bile duyarsın.

Her gün özellikle yediğiniz ya da içtiğiniz bir şeyler var mıydı? 16 aydır her sabah limonlu sıcak su içiyorum ,bazen gevrekle ,bazen salata ile bazen çorba ile değişen bir kahvaltı yapıyorum. Öğlen yemeğinde sulu her şeyden yiyorum, bazen ızgara et, balık, tavuk, bazen çok canım çekince tavada bile olsa balık yiyorum. Her mevsimim kendi meyvesini yiyorum. Akşam yemeğini genelde es geçmeye veya en kötü ihtimalle 1 kase çorba veya yoğurtla geçiştiriyorum. Günde en fazla 2,5 lt ılık su içiyorum.

Bu kadar zayıfladıktan sonra neler yaşadınız? Çevrenizdekilerin tepkileri nasıl oldu?Rejime başladığım 2. ay horlamam bitti. Sürekli küçülen bedenim kıyafetlerimin tamamının değişmesine neden oldu doğal olarak. Ayda ortalama 3,5 kilo verdim. Etrafımdaki herkes azmime ve sabrıma şaşırıyor, şimdiye kadar nerdeydin diyorlar. Bu süre zarfında her günümü not aldım ve ne yediğimi, ne içtiğimi, ne kadar kiloda olduğumu. Sık sık tartılmadım ilk 15 günde bir sonra 1 ayda bir tartıldım. Bir sonraki tartı günümü benle beraber; arkadaşlarım, ailem hatta beni tanımayan ama bilgisi olan kuzenlerimin arkadaşları da merakla bekledi ve sordu.

Şu an vücudunuzda rahatsız olduğunuz yerler var mı?Karnımda ve kollarımda sarkmalarım var ama sorun etmiyorum. 2012 yazına kadar onları da halledeceğim .

Zayıfladığınız dönemde yağlarınızda sarkmalar olmuştur. Herhangi bir operasyon geçirdiniz mi?Sadece halledemeyeceğimi bildiğim tek yer olan göğüslerimi operasyonla küçültürdüm. 27 ekim 2010 de ameliyat oldum ve gereğinden çok fazla büyük olan ve aynı zamanda kilo kaybından dolayı torbaya dönüşen göğüslerim küçültürdüm. Yılbaşına kadar spor yasak. Operasyon sebebi ile yeni yıldan sonra yeniden spora ve sıkılaşmak için pilatese başlayacağım. Haziran 2012 de 68 kilo ve sımsıkı olmayı hedefliyorum. 68 normalde bazı insanlara kilolu gelebilir ama 123 ten oraya indiğimi düşünürsek kendimi manken gibi hissetmeme fazlasıyla yetiyor. Şu an 40 beden giyiyorum ve 38 beden olacağım, inanıyorum. 

Marilla ERÇİK 

  

Takıntılı bir kadının diyet günlüğünden…
Cafe RUJ'dan Özlem YILMAZ'ın röportajı :
"Yeni evli, masa başı işinde çalışan şişman bir insandım ve şişman kocamla güle oynaya daha da şişmanlaşıyorduk. Enteldim ya, böyle de mutluydum, kapitalist düzenin pompaladığı sıfır bedenlere gülüp geçmeliydim, :) fakat günün birinde benimle aynı yaş, aynı boy ve yakın kilolardaki bir arkadaşımla eğlencesine bir tartıya çıktık veee tanrım… Aramızda 20 kilo vardı!"
İşte, Ece'nin soluğu Diyetisyen Simge Çıtak'ın yanında almasının minik hikayesi bu. Acil kilo vermek isteyenlere özel olarak yazdığı "Acil kilo veriyorum" isimli kitapta neler yaşadığını, ideal kilosuna nasıl kavuştuğunu tüm detaylarıyla anlatan Ece'ye kitabı ve özel yaşamı üzerine sorular sorduk. O da bize her şeyi en acilinden anlattı…

"Diyetisyenime güvendim, çünkü diğer diyetisyenler gibi sihirli değnek bende, ben bir dokunacağım patates çuvalından bir periye dönüşeceksin, diyerek beni kandırmadı. Tersine, bütün güç sende, ben sana yardımcı olacağım dedi."
Kitapta hangi süreçler var, neler anlatılıyor? 
Simge Çıtak: Kitapta, kilo vermek isteyen Ece'nin tüm yaşadıkları yer alıyor. Yaşananlar tamamen Ece'ye özel. Benim asıl amacım onun hikâyesinden yola çıkarak Ece gibi kilo verirken zorlanan insanlara aslında pek çok insanın aynı deneyimleri paylaştığını, yaşadıklarının aslında çok normal olduğunu anlatmaktı. Kitapta beslenme bilgileri ve uygulamalı bazı NLP teknikleri de yer alıyor.

Ece: Simge ön görüşmemden itibaren benden bir beslenme günlüğü tutmamı istedi. Neredeyse her gün neler yazdığımı ve kilo verirken neler yaşadığımı tek tek anlatıyorum. Yani kitapta ne okuyorsanız ben onları birebir yaşadım.

Kitabın adı "Acil kilo veriyorum." Neden hep acil olur bu işler? Ne olur da acilen kilo vermem lazım dersin?

Simge Çıtak: 
Aslında bu işler acil olmaz, olamaz çünkü. Zaten bedenle savaş da orada başlar. Her şeyde olduğu gibi bunun da acil olmasını istersiniz ama bedeninizin kendi saati vardır. O kendi karar verir ne yapacağına. İnsanlar hep nasıl kilo aldıklarını unuturlar, alırken umurlarında değildir ama verme işine gelince sabırsızlanırlar. Ben de o zaman onlara şöyle derim: "Her şey bir günde olmadı sen bu kiloları alırken vücudun sana sabretti. Şimdi sıra sende. Sen de zamana bakmadan neler yapman gerektiğine konsantre olmalı kendine yardım etmelisin."

Ece: Evet, aslında kitap bu işin acil olmayacağını öğretiyor çünkü ben sadece kilo vermedim, beslenmeyi, kendime bakmayı, hayattan istediklerimi ve nasıl bir Ece hayalini kurduğumu öğrendim ve yaşantımı değiştirdim. İçin açıkçası böyle de bakmadığım için çok daha kolay ve hızlı kilo verdim.

Takıntılı 
bir kadının diyet günlüğü diyorsun, takıntıların nelerdi en çok?

Ece: 
Öncelikle kilo veremeyeceğime inanıyordum. Doğduğumdan beri kiloluydum ve zayıf olmak bana çok uzaktı. Sonra az yersem ya da sadece sebze yersem kilo vereceğimi sanıyordum. Diyet yapmanın çok acılı bir süreç olduğunu zannediyordum, sevdiğim bütün yemeklerin yasak olduğunu zannediyordum. Oysa şimdi bütün bunları zihnimden sildim Simge'nin yardımıyla. Hatta artık diyet yapmak sözcüğü bile çok komik geliyor. Diyet yapmıyorum ben sadece bedenimin ne dediğine kulak veriyorum ve bütün hayatıma denge kavramını uyguluyorum.

Ha, bir de her şeyi biliyorum gibi kendini beğenmiş bir önyargım vardı onu tamamen çıkardım hayatımdan. Ve tabii son olarak bir kadının kendine bakmasının gereksiz bir şey olduğunu düşünüyordum oysa ki çok zevkliymiş.

Verilen kilolar sonunda genellikle zafere ulaşılmış, her şeyin bittiğine inanarak rahatlamış olunuyor. Ve tekrar eski yeme alışkanlığına dönülüyor. Sende de böyle oldu mu? Bu diyet yaşam biçimi haline gelebilecek türden mi? ,


Ece: 
Ben diyet yapmıyorum sadece doğru yemek yemeği öğrendim, kendi zevklerime ve yaşam pratiklerime göre hazırlanmış bir programım vardı. İşte bu programdan yola çıkarak bütün hayatım boyunca nasıl beslenmem gerektiğini öğrendim. Her şeyi yediğim için hiçbir zaman "Ay şunu çok özledim" deyip bir yemeği çatlayıncaya kadar yemiyorum. Bu da beni her zaman dengeli kılıyor. Ve eğer gerçekten aç olmama rağmen bir şeyler yemeye çalışıyorsam o zaman hayalimdeki Ece'yi gözümün önüne getiriyorum ve kendime soruyorum şu makarna mı önemli yoksa hayalindeki Ece mi?" (Tabii bu ara makarna da yiyebiliyorum ? ) Yani bu program çok kolay.

Peki, asıl kilo almana neden olan yiyecekleri hayatından nasıl çıkardın?

Ece: 
Bir NLP tekniği uyguladı Ece bana. Artık cips yemiyorum mesela. Görünce iğrenç bir koku geliyor burnuma ama onun dışında başka bir yiyeceğe uygulamadım çünkü hepsini yemek istiyorum hayatım boyunca :)

Daha da önemlisi yemeyi sadece doymak için değil başka anlamlar yükleyerek yediğimi hissettim ve bu anlamları beynimden sildim. Mesela bazen çalışmama verdiğim arayı uzatmak için yemek yiyordum, bazen sosyalleşme ortamında grup psikolojisi ile yiyordum, bazen fark etmeden yiyordum, bazen etrafıma rejim yapmadığımı kanıtlamak için yiyordum, bazense birine çok kızdığımı söyleyemediğimden hıncımı yemek yiyerek çıkarıyorum, şimdiyse hepsinin yerine başka başka şeyler koydum.

Diyet süresinde diyetisyen bir psikolog gibi de destek veriyor değil mi? Mesela neler oluyor? 

Ece: 
Simge kesinlikle benim yaşam koçum. Süreç içinde ona bütün hayatımı anlattım. Bazı randevularımızda kilodan değil özel yaşamımdaki sorunlarımdan bahsettim. Böylece ona hem tam anlamıyla güvenip her dediğini daha kolay uygulamaya başladım hem de benim neden daha fazla yediğimi, bunun psikolojik temellerini daha kolay bulduk.

Kitaptaki bölümlerden biri "Nasıl bir sen istiyorsun?" Nasıl bir sendin? Nasıl biri olmak istedin ve nasıl biri oldun?


İşte size defterimden iki bölüm. Bu bir uygulamadan sonra nasıl bir Ece istediğimi ne eskiden kendimi nasıl gördüğümü anlatıyor:
Eski Ece
"Omzunda ağır bir çanta, yanağında cep telefonuyla, işlek bir caddede koşturuyor, kamburu çıkmış. Üzerinde bir türlü atamadığı yıpranış bir kazak, onunla uyumsuz bir pantolon. Ayakkabıları eskimiş, düz spor bir ayakkabı. Kaşlarını almayı unutmuş, kaşlı ve bıyıklı ?, makyajsız, gözlüklü. 75 kilo. Hantal. Kazağından bile belli olan göbeği ve sutyenlerinden taşmakta olan kocaman göğüsleri var. Sesi çocuksu ve az çıkıyor, kafası işler ve diğer şeylerle karışık, dağınık, telaşlı, yaşama yetemeyen, yetişemeyen, kendine güvensiz biri."

Yeni Ece
"Ece bir bahar günü, mis gibi bir havada, yeşilliklerin içinde dimdik ayakta duruyor. Saçları değişik örgülerle çok güzel bir biçimde toplanmış. 58 kilo (neden böyle dedim acaba), incecik bir beli var. Üzerine oturan, zarif dantellerle süslü modern bir elbisesi var, bordo olabilir. Bordo bir ruju, uzun kirpikleri ve gözlerini ortaya çıkaran bir makyajı var. Lens takmış, gözlüğü yok. Çok güzel küpeleri, bilezikleri ve yüzükleri var. Tırnakları ojeli. Ayağında hafif topuklu zarif bir ayakkabı var. Güçlü bir sesi var, rahat konuşuyor ve yüksek kahkahalar atıyor.

Ona doğru gelen dostlarını karşılıyor ve onlara yeni evime ve sergime hoş geldiniz diyor. Gözleri ışıl ışıl, çok parlak. Dingin ve güçlü."

Yeni Ece'yi çok sevdim ?. Peki, diyet süresince hiç "Yeter artık dayanamıyorum" dediğin oldu mu? 

Ece: Tam olarak öyle olmadı. Biz eşimle çok sosyal bir çiftiz ve haftanın mutlaka iki akşamı arkadaşlarımızla dışarıda geçiririz, bol bol içilen ve yemek yenilen uzun saatlerdir bunlar. Ben de işte bu günlerden çok korkuyordum. Ve telaşlanıp programımı bozuyor sonra da bu psikoloji ile ya tamamen programı bırakıyor ya da hiçbir şey yememeye çalışıyordum. Simge bu dengesizliği ortadan kaldırmamı sağladı. Artık otomatik olarak programımı uyguladığım için de bir şeyi bozmuşum hissine kapılmıyorum.

Peki çevrendekiler Ece'nin yeni hali karşısında neler diyor?

Ece:
 Ailem inanamıyor. Eşim de çok mutlu ve o da hiçbir şey yapmamasına rağmen benimle birlikte kilo verdi. Artık çok daha enerjiğiz. Kendimi daha güzel ve çekici hissettiğim için sanırım bunu etrafıma yayıyorum ve kendimi daha mutlu hissediyorum.


İnatçı kiloların 10 nedenini Dilara Koçak sizler için anlattı :
Diyet yapıyorum kilo veremiyorum ! Rejim yapmaktan usandım ama kilolarımdan kurtulamadım diyorsanız yazımızı mutlaka okuyun :
Dilara Koçak
Yağı kestiniz, karbonhidrat alımınızı azalttınız ve haftada beş gün egzersiz yapmaya başladınız... Peki niye hâlâ kilo veremediniz?
Sizi daha ince bir vücuttan alıkoyan detaylar ve yapılması gerekenlere bakalım :
1-Yeterli kasınız olmayabilir   Ne kadar kasınız varsa o kadar çok yağ yakarsınız. Koştuğunuzda, kitap okurken veya uyurken kas dokunuz kalori yakmak için iş başındadır.

Ne yapılmalı?

Ağırlık egzersizi yapmayı deneyin. Fazla kalori yakmak için vücut geliştiriciler kadar kaslı olmanıza gerek yok ancak düzenli egzersiz, daha fazla yağ yakımına yardımcı olacaktır.

2-Genetik faktörler (Armut dibine düşer)  Eğer anne ve babanızın her ikisi de obezse, sizin de obez olma ihtimaliniz çok yüksek.

Ne yapılmalı?
Meydan okumaya şimdi başlayın. Sabırlı olun. Kaybettiğiniz her kiloyla daha fazla sağlık kazanıyor ve diyabet, yüksek kan basıncı, kalp hastalıkları ve kanser riskiniz azalıyor.

3-YAŞINIZ     Metabolizmanın yavaşlaması en büyük sorunlardan biri. Yaşınız ilerledikçe eğer daha da hareketsizleşirseniz kas dokusu azalıp, yağ dokusu artar.

Ne yapılmalı?

Koşu bandında veya yoga kursunda 1 saatinizi harcayabilirsiniz ancak geri kalan 23 saatte ne yaptığınızı gözden geçirin. Çamaşırları toplamak, yemek pişirmek, TV izlemek, mail atmak veya araba kullanmak bile kalori yaktırır

4-HORMON ETKİSİ    Mide, beyin ve yağ hücreleri tarafından üretilen birçok hormon, bireysel genetik farklılıklar, obeziteye yatkınlık, kilo vermeyi zorlaştırabilir.


Ne yapılmalı?

Endokrinolji doktoruna danışın. İnsülin ve tiroid hormonlarınızın doğru çalıştığından emin olun.

5-İlaç dolabınız suçlu olabilir  Diyabet, depresyon ve tansiyon gibi hastalıklar için kullandığınız bazı ilaçlar, zaman zaman iştah artırıp vücudun yağ depolamasına neden olabilir.

Ne yapılmalı?
Hekiminize danışabilir ve alternatif ilaçlar veya daha düşük dozlar kullanabilirsiniz. Ancak hekimize danışmadan ilaçlarınızı eksik kullanmamalısınız.

6-BESİNLER GÖRÜNDÜKLERİ KADAR MASUM OLMAYABİLİRLER


Yapılan bir çalışmaya göre, fazla kilolu bireyler ve kadınlar, kalorileri sanıldığı kadar çok önemsemiyor. Bireylerden bir yemeğin ortalama kalorilerini tahmin edilmesi istendiğinde; cevapların 100-200 kalori daha az olduğu görülmüş.

Ne yapılmalı?

Kaşık, kap, bardak ölçüleriyle değişim listeleri, diyette büyük önem taşır. Belki hep sağlıklı seçimler yapsanız da miktarlar çok fazla olabilir. Hepsini diyet günlüğünüze kaydetmeyi deneyin.

7-YEDİKLERİNİZE ODAKLANIN   Kendinizin diyet düşmanı yine kendiniz misiniz? Yemeğinizi TV karşısında mı yiyorsunuz? O zaman büyük ihtimalle yemek yemeği, doyunca değil program bitince bırakıyorsunuz.


Ne yapılmalı?

Yiyeceğiniz miktarı mutlaka tabağınıza alın. Yiyecekleri paketinden veya kutusundan yemeyin. Oturun ve yediklerinizin lezzetini tam olarak alabilmek için iyi çiğneyin.

8-KENDİNİZİ YOKSUN BIRAKIYOR OLABİLİRSİNİZ Diyet yaparkenki mahrumiyet hissi, bir süre sonra baş edemeyeceğiniz yeme dürtünüzü tetikleyebilir. Bu nedenle kendinizi ödüllendirmeyi unutmayın.
Ne yapılmalı?

Diyet listenizin yüzde 90’ına uyuyor, taze sebze meyve tüketiyor, tam tahılları seçiyor, yağsız protein kaynaklarını tercih ediyorsanız geri kalan yüzde 10’luk kısımda minik kaçamaklar yapmanız kabul edilebilir.

9-HER ZAMAN ÇOK DİKKATLİSİNİZ ANCAK...  Her zaman porsiyon kontrolü yapıyor, her sabah güne sağlıklı bir kahvaltıyla başlıyor ve her öğle kızartma yerine ızgara yiyorsunuz ancak tatil veya akşam yemeğe çıktığınızda kendinizi kaybediyor musunuz? Tutarlı davranın.


Ne yapılmalı?

Beslenmenizde küçük değişiklikler yapın. Tatil ve özel günlerde kilo vermeyi değil almamayı hedefleyin

10-YAKTIĞINIZ KALORİNİN ÇOK FAZLA OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYOR OLABİLİRSİNİZ


Bir saat boyunca yoğun egzersizle yaklaşık bin kalori yaktığınızı mı düşünüyorsunuz? Kesinlikle yanılıyorsunuz. 30 dakikalık yürüyüşte yaklaşık 200 kalori yakarsınız bu da ancak orta boy bir portakal suyuna eşdeğer olacaktır.

Ne yapmalı?
Egzersiz sonrası çok kalori yaktığınızı düşünüp kendinizi koca bir dilim pastayla ödüllendirmeyin.











Kuru erikde su, şeker, karbon hidratlar, asidler, albuminler ve  bunlardan başka a, c ve b vitaminleri, minerallerden demir, kalsiyum, fosfor, magnezyum, potasyum, sodyum ve manganez bulunur.
Özellikleri :
Sinir sistemini uyarır, kuvvet verir; idrar söktürür, yumuşatıcıdır, karaciğer şişmesini önler ve toksinleri atar

Kuru Erik Hangi Hastalıklarda kullanılır?
Zayıflamada, kansızlıkta, beyin yorgunluğunda, romatizmalarda, damar sertliğinde, kabızlıkta, besin zehirlenmelerinde ve karaciğer şişkinliklerinde kullanılır.

Kuru Erik Nasıl kullanılır?
Taze erik sabahları ve yemeklerden önce yenirse çok’ faydalıdır veyahut suyu yemeklerden, yarim saat önce içilir kabız olanlar sabah erken saatlerde taze erik yemelidirler

Kuru erik, sağlık açısından çok sayıda faydasının yanında aynı zamanda yüksek bir lif kaynağıdır Boston'daki Tufts University'de yapılan son araştırmalar, kuru eriğin yaşlanma sürecini geciktirdiğini göstermiştir .
Kuru erik, yükse antioksidan değere sahip olan yabanmersini ve kuru üzümün iki katı değerle listenin başında yer almaktadır Aslında, kuru erik o kadar etkilidir ki, kandaki antioksidan seviyesini yüzde 25 oranında artırır Her gün iki tane kuru ya da taze (mevsimindeyse) erik yiyin Güzelce yıkayın, ama kabuklarını soymayın, çünkü kabukları fitonutrient'ler bakımından çok zengindir

Bol miktarda B1, B2, B3, B6, A, C ve E vitamini içerir Kanser ve yaşlanmaya karşı koruyucu etkisi en yüksek olan meyve kuru eriktir İçerdiği zengin potasyum ve magnezyum mineralleri nedeniyle, tansiyon, karaciğer, kalp, böbrek ve romatizma hastaları ile tuzsuz diyet yapanlara önerilir Mürdüm eriğinin bağırsakları çalıştırıcı etkisi bilinmektedir Güçlü antioksidanları ile kalp hastalıklarına yakalanma ve kriz riskini azaltıcı etkisi bulunmaktadır

Öğünler arasında acıktığınızda kuru erik yiyin Kuru erik kan şekerinin düşmesini önler. Ancak yine de fazla tüketmeyin Çünkü bir kuru erikte 8 kalori vardır





İdeal Kilo Nedir ve  İdeal Kilomuzu Nasıl Hesaplarız?

Bir kişinin şişman olup olmadığı nasıl ve ne ölçüyle anlaşılır?
Bir kişinin vücut ağırlığının ideal kilosunun yüzde 120'sinden fazla olması veya vücut kitle indeksinin (VKİ) 30 kg/m2'den fazla olması durumunda "şişmanlık vardır" diyoruz.

Bu konuda iki formül kullanırız:

İdeal Kilo Boy Hesabı :

1. İdeal kilo formülü: Boy-100-[(boy-150)/4]. Bu for­mülü bir örnekle şöyle açıklayabiliriz: Boyu 160 cm olan bir kadının ideal kilosu şöyle hesaplanır:
160-100-[(160-150)/4]= 60 (10/4)= 60-2,5= 57,5 kg
Bu formül kabaca boyunuzun santim cinsinden değe­rinden 100 çıkarılarak bulunan rakamdan 4-5 kg çıkarıla­rak da elde edilir.

İdeal Kilo Hesaplaması

2. Vücut kitle indeksi: Şişmanlığı saptamak için en sık kullanılan ölçümdür. Vücut ağırlığının (kg) boyun metre cinsinden karesine bölünmesiyle (m2) bulunur (kg/m2). Vü­cut kitle indeksi vücut yağını kaba bir hesapla tahmin etme­ye yarar ve vücut yağını yüzde 70 doğrulukta ortaya koyar.
Bunu bir örnekle şöyle açıklayabiliriz: Kilosu 54 kg, boyu ise 1,60 m olan bir kadının vücut kitle indeksi şöyle hesaplanır:

kg/m2= 54/l,602= 54/2,56= 21,09 kg/m2

Vücut kitle indeksi şöyle değerlendirilir:

VKİ 18,5 kg/m2'den az ise kilo azlığı söz konusudur,
VKİ 24,9 kg/m2'den küçük ise o kişi sağlıklıdır,
VKİ 25-29,9 kg/m2 arasında ise aşırı kiloludur,
VKİ 30-34,9 kg/m2 arasında ise hafif şişmandır (evre 1),
VKİ 35-39,9 kg/m2 arasında ise şiddetli şişmandır (evre 2),
VKİ 40 ve üstü ise çok şiddetli (morbid) şişman veya ölümcül şişmandır (evre 3).

Bu sınırlar şişmanlığın tanımı için uygun olsa da VKİ'si 19 olan bir kişinin VKİ'nin sözgelimi 24,5'ine kadar kilo alması da bir risk taşır. VKİ'si 18'den 24'e çıkan bir kişi­nin de aşırı kilolarını vermesi gerekir.


Tiroit bezi az çalışan binlerce insan bu hastalığının farkında olmadan yaşamak­tadır. Bu kişilerde yorgunluk, saçlarda dökülme, kilo alma ve depresyon vardır. Özellikle yorgunluk ve halsizlik günlük hayatımızda çoğu zaman çok çalışmaya ve uykusuzluğa bağlandığı için, tiroit bezi yetmezliği pek akla gelmez ve atlanır. Özel­likle kadınlarda 55 yaşından sonra bu hastalığın sıklığı daha da artar ve her 8-10 ka­dından birinde tiroit yetmezliği gelişir. Bazı kadınlar bu belirtilerin menopoza bağ­lı olduğunu sanarak yorgunluk, halsizlik ve unutkanlık içinde yaşar giderler.

Bazı kişiler ise önceden tiroit ameliyatı geçirmiştir ve günün birinde tiroit hor­mon yetmezliği gelişebileceğini bilmeden bu şikayetlerle birlikte yaşarlar. Oysa ameliyat geçiren tiroit hastaları veya radyoaktif iyot tedavisi gören kişiler, belirli aralıklarla tiroit hormon tetkiklerini yaptırmak ve endokrinoloji uzmanının kontro­lünde olmak zorundadır.
Çok uyuyan, üşüyen, eli yüzü şişen bir kişide de tiroit bezi yetmezliği olabilir. Kilo alımının bir nedeni de tiroit bezinin az çalışmasıdır.

Özellikle kilo vermek istediği halde bir türlü zayıflayamayan kadınlarda tiroit bezi az çalışıyor olabilir. Bu kadınlar bir çok diyet yöntemi uygulamalarına rağmen bir türlü kilo veremezler, ta ki tiroit hormon tetkikleri yapılıncaya kadar.

Depresyondaki kişilerde de hipotiroidi sık olarak bulunabilir. Depresyonda ise­niz mutlaka tiroit hormonunuza baktırınız. Diğer hormon yetersizlikleri ve kan şekerindeki düşüklükler de bazı kişilerde depresyona neden olabilir. Bu nedenle dep­resyonunuz varsa bir Endokrinoloji uzmanına başvurarak hormon kontrolü ve şeker yükleme testi yaptırmanız sağlığınız için çok önemlidir.

Çocuğunuzda dişler geç çıkıyorsa, geç yürümüş, geç konuşmuşsa, sık sık enfeksiyona yakalanıyorsa veya okulda başarısız, konsantrasyonu bozuk veya hiperaktii ise tiroit yetmezliği yönünden mutlaka araştırılmalıdır.
Şeker hastalığınız varsa sizde tiroit yetmezliği gelişme riski fazladır. Bu neden­le yılda bir defa TSH hormonu ölçtürerek kontrollerinizi yaptırmayı unutmayınız.

Ailenizden birisinde tiroit yetmezliği varsa, sizde veya çocuklarınızda da orta­ya çıkabilir. Bu nedenle anti-TPO antikor ve TSH ölçümlerini yaptırınız.

Tiroit bezi yetmezliği olan bazı kadınlar adet bozukluğu nedeniyle Kadın-Doğum uzmanlarına giderler. Eğer tiroit hormonlarının ölçümü unutulursa ve altta ti­roit bezi yetmezliği varsa tedaviden sonuç alamazlar.
İstediği halde çocuğu olmayan veya sık düşük yapan kadınların bazılarında ti­roit yetmezliği veya kanlarında tiroit bezine ait anti-TPO antikor yüksekliği olabi­lir. Bu kadınların mutlaka tiroit hormon tetkikleri yaptırması gerekir, aksi takdirde uygulanacak tedavilerden fayda görmeleri çok zordur.

Göz altları şiş, çok uyuyan, üşüyen, kansızlığı olan ve seks isteği azalmış kişi­lerde de tiroit yetmezliği olabilir.

Kan kolesterol düzeyi yüksek olan ve bu amaçla kolesterol düşürücü ilaçlar kul­lanan ve diyet yapan bazı kişilerde kolesterol bir türlü düşmez. Bu kişilerin bazıla­rında tiroit hormon yetmezliği olabileceği ve bu nedenle kolesterolün yüksek olabi­leceği akla gelmezse tedavilerden sonuç alınamaz.

Kansızlığı olan kadınların bir kısmında tiroit yetmezliğine bağlı demir ve B12 vitamin eksikliği olabilir. Tiroit yetmezliği fark edilmez ise yapılacak kansızlık te­davilerinde başarı sağlanamaz.

Tiroit bezi yetmezliği TSH, serbest T3 ve serbest T4 hormonlarının ölçülmesiy­le kolayca tanınır ve tedavisine başlanır. Tedavi için yapay T4 hormon ilacı kulla­nılır. Bu ilaçlar aç iken iyi emildiğinden aç karna alınır. İlacı önerilen dozda aldığı­nız halde şikayetleriniz geçmiyorsa, ya ilaç az geliyordur ya da emilimi bozuktur. Böyle bir durumda doktorunuzla konuşunuz.

TSH düzeyinin 1.5-2.5 civarında olması sizin için idealdir.



 Tiroit hormonlarının kanda çok az bulunması durumuna hipotiroidi veya hipotiroidism denir. Kadınlarda erkeklere nazaran çok daha sık görülür.

Kaç çeşit hipotiroidi mevcuttur?
Hipotiroidinin oluş yerine göre dört türlü hipotiroidi mevcuttur.

Primer hipotiroidi: En sık görülen hipotiroidi türüdür. Bu türdeki hipotiroidide hastalık tiroit glandındadır. Kanda T3 ve T4 düşük, TSH ise yüksektir.

Sekonder hipotiroidi: Nadir olarak görülür. Burada hastalık beynin alt kısmında bulunan hipofiz glandındadır. Kanda T3, T4 ve TSH hormonları düşüktür.

Tertier hipotiroidi: Beyinde bulunan hipotalamus bozukluğu sonucu ortaya çıkar. TRH yetersizliği mevcuttur. Tiroit hormonları ve TSH düşüktür. Bazen TSH normal olarak da bulunur.


Sebebi belli olmayan ( idiyopatik ) hipotiroidi. Hipotiroidiyi yapan neden belli değildir.


Öksürük için Doğal ve Bitkisel Tedavi Yolları :
* Bir elmanın kabuğunu soyun, bir kaç da çekirdeğini koyun, birazcık ıhlamur, bir iki karanfil, belki bir tarçın kabuğu, bir dilim de limon. Bunların hepsini kaynatıp, isterseniz bal ile tatlandırıp  sıcak sıcak içebilirsiniz. Ilık ılık vermek suretiyle çocuklar için de kullanabilirsiniz.


* Bir tatlı kaşığı bala toz zencefili karıştırarak macun yapıp için (yiyin), boğazınıza ve öksürüğe çok iyi  gelir. Çocuklarda kullanılmamalıdır.
* İki tatlı kaşığı dut pekmezine uygun miktarda karabiber katıp karıştırın ve günde bir kaşık verin. Bir iki güne kadar öksürük geçecektir. Yetişkin ve çocuk kullabilir.
* 1 çay kaşığı karabiber , 1 tatlı kaşığı bal ile ile karıştırılarak verilir. Ardından da süt. Bu formül yetişkinler için de etkilidir.
* Kabukları ile elma, tarçın, zencefil, ıhlamur, ayva ve kabuklu limonu kaynatıp suyunu içirin. Göğsü yumuşatacak ve öksürüğü geçirecektir.
* Çocuğunuzu uykuya yatırırken oda sıcaklığındaki balı sırtına sürüp, üstüne gazete veya kağıt havlu ile kapatıp, uyumasını sağlayın. 2-3 kez denendiğinde öksürüğü kesecektir.
* Ihlamurla ile ayva yaprağı beraber kaynatılıp içilirse, öksürük geçer.
* Bir miktar kekiği su ile kaynatıp içine bal koyup ılıtılır. Ilıyan karışım bebeklere verildiğinde öksürüğü geçer.
* Nişastayı suyla kaynatıp içine limon yada portakal suyu koyun biraz da tatlandırmak için pekmez ekleyin. Bu karışımı ılık ılık içirin. Çocuğunuzun öksürüğü hemen kesilecektir.
* Biraz zeytinyağını ısıtın, ve içine karabiber atarak pişirin, iyice yansın. Sonra ılınınca öksüren Çocuk veya yetişkin kişinin, sırtına ve göğsüne sürüp ovun. Üzerine, hafif emince sıcak bez örtün ve giyinmesini sağlayın.

Followers