Yazılara Abone Ol Yorumlara Abone Ol
http://idealkilo-zayiflamak.blogspot.com

Dr.Mehmet Öz'ün Kızı Nasıl Zayıfladı?

Defne Öz çok kilolu bir çocuk ve genç kız olduğunu , nasıl 90 kiloyken birden 20 kilo zayıfladığını anlattı.Babası ve dedesi çok ünlü birer doktor ve sağlıklı yaşam uzmanı olduğu halde nasıl kilolu bir çocukluk geçirdi? Nasıl kilo verdi? Hangi diyeti uyguladı? ...

Ekmek Yiyerek Zayıflanır (mı)!!!

Ekmek Diyeti3 günde 2 kiloya kadar vermek isteyenler için tek gıda diyeti :Hedef: 3 günde 1.5-2 kilo.Günlük Kalori: 900 Kcal Diyetimde belli bir noktaya gelip dayandım ve malesef tartılar artık bir gram bile oynamıyor. Konuyla ilgili görüş aldığım diyet uzmanları böyle durumlarda, ...

16 ayda 51 kiloyu nasıl verdi?

İlayda Güneş başarı hikayesini anlattı :Fazla kilolarından kurtulmak için doktor doktor gezmeden kendini motive ederek 16 ayda 51 kilo verdi. Bunu nasıl başardığını anlatan İlayda, henüz 31 yaşında... Çocukluğunda çok zayıfken, ...
CahayaBiru.com

Ekmek Diyeti ile 3 günde 2 kilo verin ...

Gönderen @smile 27 Aralık 2011 Salı

Ekmek Diyeti

3 günde 2 kiloya kadar vermek isteyenler için tek gıda diyeti :

Hedef: 3 günde 1.5-2 kilo.
Günlük Kalori: 900 Kcal

Diyetimde belli bir noktaya gelip dayandım ve malesef tartılar artık bir gram bile oynamıyor. Konuyla ilgili görüş aldığım diyet uzmanları böyle durumlarda "Tek Gıda Diyeti", "Tek Besin Diyeti" veya "Tek Gıda Rejimi" olarak adlandırılan tip diyetleri uygulamamı önerdi.
Bu tarz diyetler aslında son derece sağlıksız ve sadece bir kereye mahsus olarak uygulanması öneriliyor. O da ancak belli durumlarda. İnternette araştırınca Tek Gıda Diyeti'nin tek bir diyet olmayıp, çeşitli yaklaşımları olduğunu öğrendim. Bunların en belli başlı olanları ekmek diyeti, meyve ve sebze diyeti, çorba diyeti ve karışık tek gıda diyeti. Her bir diyet içinden internetten bulduklarım birbine çok benzer olduğundan aralarından bir tanesini olduğu gibi yazıyorum.

Başarılar!

Bu rejim tek gıda diyet grubuna giren ve en fazla 3 gün süreyle yapılması tavsiye olunan bir diyettir. Yeniden başlamak için aradan en az 4 günlük bir süre geçmesi gerekir.

3 gün boyunca günde 10-12 dilim kızarmış ekmek yenilen bu diyette ekmeklere çok az tereyağı sürebilirsiniz.

Tek bıçak hareketi ile sürülebildiği kadar 10-12 dilim ekmek gün boyunca istendikçe de yenebilir ancak öğün düzenine uyulması daha doğru olur. Ancak aralarda da sayıyı aşmamak kaydıyla yiyebilirsiniz. Tek gıda rejimi olduğu için sağlık açısından sakıncalı bir diyet olup bir kereden fazla uygulanmaması kuvvetle önerilir.

Bu diyette istediğiniz kadar şekersiz çay veya kahve içebilirsiniz. Ayrıca bol su içmenizi ve akşam 7'den sonra bir şey yememenizi öneririm.

Bu diyetin günlük mönüleri:3 gün boyunca yapılması önerilen bu diyetin günlük programı aşağıdaki gibidir:
Sabah:2-3 dilim ekmek.
Öğle:3-4 dilim ekmek.
Akşam:3-4 dilim ekmek.

 
İlayda Güneş başarı hikayesini anlattı :
Fazla kilolarından kurtulmak için doktor doktor gezmeden kendini motive ederek 16 ayda 51 kilo verdi. Bunu nasıl başardığını anlatan İlayda, henüz 31 yaşında... Çocukluğunda çok zayıfken daha sonra aşırı kilo almaya başlayan Güneş'in hayatı bir anda nasıl değişti? İşte İlayda Güneş'in muhteşem azmi ve zayıflama sırları...
Nasıl kilo almaya başladınız? Çocukluğunuzda da böyle bir probleminiz var mıydı? Çocukluğumda aşırı zayıf ve hastalıklı biriydim, hatırlıyorum. Hatta dayım, sürekli "bu kızın boynu kopacak yedirmiyor musun?" derdi. Ergenlik çağına girdikten sonra biraz kilo aldım, yıllarca zayıflığımdan rahatsız olan annem en sevinenlerdendi. Kilo alayım diye ağızdan serum bile içirmiş bana… Yediğim bal ve farklı bilumum kilo aldırıcı şeyleri saymıyorum bile. Sonrasında yeterince kilo aldığımı artık durmam gerektiğini düşünse de artık iş işten geçmişti. Sürekli kilo almaya başladım. Lisede tombul, lise sonrası şişko, iş hayatında ise artık obezdim. Bana yıllarca kilo aldırmaya çalışan annem "senin ortan yok mu kızım önce ye şimdide yeme dedirtiyorsun" dedi.

Aldığınız tepkilerden rahatsız oluyor muydunuz?Etrafımdaki herkes yüzümün çok güzel olduğunu ama çok kilolu olduğumu söylediler. Fotoğraf çekinmeyi seven ben, sadece yüzümün göründüğü fotoları çekindim. Dönem dönem rejimler yaptım. Kilo da verdim. Hep çok sıkı rejim yapıp verdim ama aynı hızla geri aldım. Bir müddet sonra ondanda vazgeçtim tam 123 kiloya ulaştım. Bir yerden sonra görsellikten vazgeçtim zaten çünkü insanoğlu kendini bir şekilde beğenir. Bende beğeniyordum, mutlu olduğumu zannediyordum. Alışmıştım zaten kiloma yapacak bir şey yoktu.

Sizi bir anda zayıflamaya teşvik eden şey ne oldu? Bir gece uykudan nefes darlığı ile uyandım, o an çok korktum nefesim yetmedi pencereyi açtım ve nefes almaya çalıştım. Zaten horlamam vardı bide bu çıkınca ne oluyor dedim. Aynı olay 2 hafta sonra tekrar oldu ve ben o gece hiç uyumadım uyursam uyanamayacağım diye korktum. Kararımı o akşam verdim 13 Haziran 2010 gecesi. Sabaha kadar kendime plan çizdim. Sabah da uygulamaya başladım.

Neler yaptınız?Sabah 6 da yataktan çıktım, eşofmanlarımı giydim ve 1 saat hızlı tempoyla yürüdüm. Duşumu aldım işe gittim. 1 bardak sıcak limonlu su içtim. Söğüş, peynir, zeytin ile kahvaltı yaptım. 11 gibi yeşil elma yedim, öğlen yemeğinde 1 kâse sulu yemek ve bolca salata yedim, akşam yemeğinde 1 kâse çorba içtim. Gün içerisinde en az 2,5 lt su içtim. Hemen hemen her günüm böle devam etti. Yediklerimi sürekli değiştirdim. Sporu arttırdım. Sabah sokakta yürüdüm, akşam spor salonuna başladım. Koşmaya maalesef nefesim yetmiyordu, akşam spor salonunda 2 saat geçiriyordum toplamda bunun 45dk sı yürüyüş bandında 20 dk sı bisiklette, kalan kısmı da fitnes aletlerinde. Günler birbirini bu şekilde takip etti.

Kendinize yasaklar koydunuz mu? Nasıl motive oldunuz?Yeni yıla 2li rakamlarda gireceğim dedim kendime ve herkese. 31 Aralık sabahı 97 kiloydum. Bu beni fazlasıyla gaza getirdi. Her aşamadan sonra kendimi motive edecek bir şeyler buldum. Nisan ayında kuzenimin düğünü vardı ve ben o düğünde uzun abiye elbise giyeceğim ve en fazla 85 kilo olacağım dedim. Düğün sabahı tartıldığımda 84 kiloydum.

Kilolu olduğunuz dönemlerde ne gibi zorluklarla karşılaştınız? En çok neden rahatsızlık duyuyordunuz? 
Kilolu zamanlarımda en büyük dert beğendiğin kıyafetin sana olmaması, olanı da senin beğenmemen. Bir tarzın olamaz çünkü üzerine giyebildiğini giymek zorundasın. Alışverişten nefret edersin. Otobüste insanlar yanına oturmak istemez sığmayacaklarını ve kendi alanlarını da işgal ettiğini düşünürler ki haklılar. Yüzüne sana böle yakışıyor şirinsin gibi bir sürü laf ederler ama arkadan yürürken bakınca ohh be kendini ne hale getirmiş derler. Herhangi bir sorundan dolayı doktora gidersin doktor alakası olmasa da konuyu kiloya bağlar. Fotoğraf çekinirken önüne birilerini alırsın. Halhal severim ama asla ekleme yapamadan alamadım. Spor salonuna gidersin sanki orası sadece sıkılaşmaya geldim diyenlere aitmiş gibi yabani kalırsın. Yüzmede havuza atladığın zaman, şezlongdaki kahkahaları suyun içinden bile duyarsın.

Her gün özellikle yediğiniz ya da içtiğiniz bir şeyler var mıydı? 16 aydır her sabah limonlu sıcak su içiyorum ,bazen gevrekle ,bazen salata ile bazen çorba ile değişen bir kahvaltı yapıyorum. Öğlen yemeğinde sulu her şeyden yiyorum, bazen ızgara et, balık, tavuk, bazen çok canım çekince tavada bile olsa balık yiyorum. Her mevsimim kendi meyvesini yiyorum. Akşam yemeğini genelde es geçmeye veya en kötü ihtimalle 1 kase çorba veya yoğurtla geçiştiriyorum. Günde en fazla 2,5 lt ılık su içiyorum.

Bu kadar zayıfladıktan sonra neler yaşadınız? Çevrenizdekilerin tepkileri nasıl oldu?Rejime başladığım 2. ay horlamam bitti. Sürekli küçülen bedenim kıyafetlerimin tamamının değişmesine neden oldu doğal olarak. Ayda ortalama 3,5 kilo verdim. Etrafımdaki herkes azmime ve sabrıma şaşırıyor, şimdiye kadar nerdeydin diyorlar. Bu süre zarfında her günümü not aldım ve ne yediğimi, ne içtiğimi, ne kadar kiloda olduğumu. Sık sık tartılmadım ilk 15 günde bir sonra 1 ayda bir tartıldım. Bir sonraki tartı günümü benle beraber; arkadaşlarım, ailem hatta beni tanımayan ama bilgisi olan kuzenlerimin arkadaşları da merakla bekledi ve sordu.

Şu an vücudunuzda rahatsız olduğunuz yerler var mı?Karnımda ve kollarımda sarkmalarım var ama sorun etmiyorum. 2012 yazına kadar onları da halledeceğim .

Zayıfladığınız dönemde yağlarınızda sarkmalar olmuştur. Herhangi bir operasyon geçirdiniz mi?Sadece halledemeyeceğimi bildiğim tek yer olan göğüslerimi operasyonla küçültürdüm. 27 ekim 2010 de ameliyat oldum ve gereğinden çok fazla büyük olan ve aynı zamanda kilo kaybından dolayı torbaya dönüşen göğüslerim küçültürdüm. Yılbaşına kadar spor yasak. Operasyon sebebi ile yeni yıldan sonra yeniden spora ve sıkılaşmak için pilatese başlayacağım. Haziran 2012 de 68 kilo ve sımsıkı olmayı hedefliyorum. 68 normalde bazı insanlara kilolu gelebilir ama 123 ten oraya indiğimi düşünürsek kendimi manken gibi hissetmeme fazlasıyla yetiyor. Şu an 40 beden giyiyorum ve 38 beden olacağım, inanıyorum. 

Marilla ERÇİK 

  

Takıntılı bir kadının diyet günlüğünden…
Cafe RUJ'dan Özlem YILMAZ'ın röportajı :
"Yeni evli, masa başı işinde çalışan şişman bir insandım ve şişman kocamla güle oynaya daha da şişmanlaşıyorduk. Enteldim ya, böyle de mutluydum, kapitalist düzenin pompaladığı sıfır bedenlere gülüp geçmeliydim, :) fakat günün birinde benimle aynı yaş, aynı boy ve yakın kilolardaki bir arkadaşımla eğlencesine bir tartıya çıktık veee tanrım… Aramızda 20 kilo vardı!"
İşte, Ece'nin soluğu Diyetisyen Simge Çıtak'ın yanında almasının minik hikayesi bu. Acil kilo vermek isteyenlere özel olarak yazdığı "Acil kilo veriyorum" isimli kitapta neler yaşadığını, ideal kilosuna nasıl kavuştuğunu tüm detaylarıyla anlatan Ece'ye kitabı ve özel yaşamı üzerine sorular sorduk. O da bize her şeyi en acilinden anlattı…

"Diyetisyenime güvendim, çünkü diğer diyetisyenler gibi sihirli değnek bende, ben bir dokunacağım patates çuvalından bir periye dönüşeceksin, diyerek beni kandırmadı. Tersine, bütün güç sende, ben sana yardımcı olacağım dedi."
Kitapta hangi süreçler var, neler anlatılıyor? 
Simge Çıtak: Kitapta, kilo vermek isteyen Ece'nin tüm yaşadıkları yer alıyor. Yaşananlar tamamen Ece'ye özel. Benim asıl amacım onun hikâyesinden yola çıkarak Ece gibi kilo verirken zorlanan insanlara aslında pek çok insanın aynı deneyimleri paylaştığını, yaşadıklarının aslında çok normal olduğunu anlatmaktı. Kitapta beslenme bilgileri ve uygulamalı bazı NLP teknikleri de yer alıyor.

Ece: Simge ön görüşmemden itibaren benden bir beslenme günlüğü tutmamı istedi. Neredeyse her gün neler yazdığımı ve kilo verirken neler yaşadığımı tek tek anlatıyorum. Yani kitapta ne okuyorsanız ben onları birebir yaşadım.

Kitabın adı "Acil kilo veriyorum." Neden hep acil olur bu işler? Ne olur da acilen kilo vermem lazım dersin?

Simge Çıtak: 
Aslında bu işler acil olmaz, olamaz çünkü. Zaten bedenle savaş da orada başlar. Her şeyde olduğu gibi bunun da acil olmasını istersiniz ama bedeninizin kendi saati vardır. O kendi karar verir ne yapacağına. İnsanlar hep nasıl kilo aldıklarını unuturlar, alırken umurlarında değildir ama verme işine gelince sabırsızlanırlar. Ben de o zaman onlara şöyle derim: "Her şey bir günde olmadı sen bu kiloları alırken vücudun sana sabretti. Şimdi sıra sende. Sen de zamana bakmadan neler yapman gerektiğine konsantre olmalı kendine yardım etmelisin."

Ece: Evet, aslında kitap bu işin acil olmayacağını öğretiyor çünkü ben sadece kilo vermedim, beslenmeyi, kendime bakmayı, hayattan istediklerimi ve nasıl bir Ece hayalini kurduğumu öğrendim ve yaşantımı değiştirdim. İçin açıkçası böyle de bakmadığım için çok daha kolay ve hızlı kilo verdim.

Takıntılı 
bir kadının diyet günlüğü diyorsun, takıntıların nelerdi en çok?

Ece: 
Öncelikle kilo veremeyeceğime inanıyordum. Doğduğumdan beri kiloluydum ve zayıf olmak bana çok uzaktı. Sonra az yersem ya da sadece sebze yersem kilo vereceğimi sanıyordum. Diyet yapmanın çok acılı bir süreç olduğunu zannediyordum, sevdiğim bütün yemeklerin yasak olduğunu zannediyordum. Oysa şimdi bütün bunları zihnimden sildim Simge'nin yardımıyla. Hatta artık diyet yapmak sözcüğü bile çok komik geliyor. Diyet yapmıyorum ben sadece bedenimin ne dediğine kulak veriyorum ve bütün hayatıma denge kavramını uyguluyorum.

Ha, bir de her şeyi biliyorum gibi kendini beğenmiş bir önyargım vardı onu tamamen çıkardım hayatımdan. Ve tabii son olarak bir kadının kendine bakmasının gereksiz bir şey olduğunu düşünüyordum oysa ki çok zevkliymiş.

Verilen kilolar sonunda genellikle zafere ulaşılmış, her şeyin bittiğine inanarak rahatlamış olunuyor. Ve tekrar eski yeme alışkanlığına dönülüyor. Sende de böyle oldu mu? Bu diyet yaşam biçimi haline gelebilecek türden mi? ,


Ece: 
Ben diyet yapmıyorum sadece doğru yemek yemeği öğrendim, kendi zevklerime ve yaşam pratiklerime göre hazırlanmış bir programım vardı. İşte bu programdan yola çıkarak bütün hayatım boyunca nasıl beslenmem gerektiğini öğrendim. Her şeyi yediğim için hiçbir zaman "Ay şunu çok özledim" deyip bir yemeği çatlayıncaya kadar yemiyorum. Bu da beni her zaman dengeli kılıyor. Ve eğer gerçekten aç olmama rağmen bir şeyler yemeye çalışıyorsam o zaman hayalimdeki Ece'yi gözümün önüne getiriyorum ve kendime soruyorum şu makarna mı önemli yoksa hayalindeki Ece mi?" (Tabii bu ara makarna da yiyebiliyorum ? ) Yani bu program çok kolay.

Peki, asıl kilo almana neden olan yiyecekleri hayatından nasıl çıkardın?

Ece: 
Bir NLP tekniği uyguladı Ece bana. Artık cips yemiyorum mesela. Görünce iğrenç bir koku geliyor burnuma ama onun dışında başka bir yiyeceğe uygulamadım çünkü hepsini yemek istiyorum hayatım boyunca :)

Daha da önemlisi yemeyi sadece doymak için değil başka anlamlar yükleyerek yediğimi hissettim ve bu anlamları beynimden sildim. Mesela bazen çalışmama verdiğim arayı uzatmak için yemek yiyordum, bazen sosyalleşme ortamında grup psikolojisi ile yiyordum, bazen fark etmeden yiyordum, bazen etrafıma rejim yapmadığımı kanıtlamak için yiyordum, bazense birine çok kızdığımı söyleyemediğimden hıncımı yemek yiyerek çıkarıyorum, şimdiyse hepsinin yerine başka başka şeyler koydum.

Diyet süresinde diyetisyen bir psikolog gibi de destek veriyor değil mi? Mesela neler oluyor? 

Ece: 
Simge kesinlikle benim yaşam koçum. Süreç içinde ona bütün hayatımı anlattım. Bazı randevularımızda kilodan değil özel yaşamımdaki sorunlarımdan bahsettim. Böylece ona hem tam anlamıyla güvenip her dediğini daha kolay uygulamaya başladım hem de benim neden daha fazla yediğimi, bunun psikolojik temellerini daha kolay bulduk.

Kitaptaki bölümlerden biri "Nasıl bir sen istiyorsun?" Nasıl bir sendin? Nasıl biri olmak istedin ve nasıl biri oldun?


İşte size defterimden iki bölüm. Bu bir uygulamadan sonra nasıl bir Ece istediğimi ne eskiden kendimi nasıl gördüğümü anlatıyor:
Eski Ece
"Omzunda ağır bir çanta, yanağında cep telefonuyla, işlek bir caddede koşturuyor, kamburu çıkmış. Üzerinde bir türlü atamadığı yıpranış bir kazak, onunla uyumsuz bir pantolon. Ayakkabıları eskimiş, düz spor bir ayakkabı. Kaşlarını almayı unutmuş, kaşlı ve bıyıklı ?, makyajsız, gözlüklü. 75 kilo. Hantal. Kazağından bile belli olan göbeği ve sutyenlerinden taşmakta olan kocaman göğüsleri var. Sesi çocuksu ve az çıkıyor, kafası işler ve diğer şeylerle karışık, dağınık, telaşlı, yaşama yetemeyen, yetişemeyen, kendine güvensiz biri."

Yeni Ece
"Ece bir bahar günü, mis gibi bir havada, yeşilliklerin içinde dimdik ayakta duruyor. Saçları değişik örgülerle çok güzel bir biçimde toplanmış. 58 kilo (neden böyle dedim acaba), incecik bir beli var. Üzerine oturan, zarif dantellerle süslü modern bir elbisesi var, bordo olabilir. Bordo bir ruju, uzun kirpikleri ve gözlerini ortaya çıkaran bir makyajı var. Lens takmış, gözlüğü yok. Çok güzel küpeleri, bilezikleri ve yüzükleri var. Tırnakları ojeli. Ayağında hafif topuklu zarif bir ayakkabı var. Güçlü bir sesi var, rahat konuşuyor ve yüksek kahkahalar atıyor.

Ona doğru gelen dostlarını karşılıyor ve onlara yeni evime ve sergime hoş geldiniz diyor. Gözleri ışıl ışıl, çok parlak. Dingin ve güçlü."

Yeni Ece'yi çok sevdim ?. Peki, diyet süresince hiç "Yeter artık dayanamıyorum" dediğin oldu mu? 

Ece: Tam olarak öyle olmadı. Biz eşimle çok sosyal bir çiftiz ve haftanın mutlaka iki akşamı arkadaşlarımızla dışarıda geçiririz, bol bol içilen ve yemek yenilen uzun saatlerdir bunlar. Ben de işte bu günlerden çok korkuyordum. Ve telaşlanıp programımı bozuyor sonra da bu psikoloji ile ya tamamen programı bırakıyor ya da hiçbir şey yememeye çalışıyordum. Simge bu dengesizliği ortadan kaldırmamı sağladı. Artık otomatik olarak programımı uyguladığım için de bir şeyi bozmuşum hissine kapılmıyorum.

Peki çevrendekiler Ece'nin yeni hali karşısında neler diyor?

Ece:
 Ailem inanamıyor. Eşim de çok mutlu ve o da hiçbir şey yapmamasına rağmen benimle birlikte kilo verdi. Artık çok daha enerjiğiz. Kendimi daha güzel ve çekici hissettiğim için sanırım bunu etrafıma yayıyorum ve kendimi daha mutlu hissediyorum.

Followers