Yazılara Abone Ol Yorumlara Abone Ol
http://idealkilo-zayiflamak.blogspot.com

Dr.Mehmet Öz'ün Kızı Nasıl Zayıfladı?

Defne Öz çok kilolu bir çocuk ve genç kız olduğunu , nasıl 90 kiloyken birden 20 kilo zayıfladığını anlattı.Babası ve dedesi çok ünlü birer doktor ve sağlıklı yaşam uzmanı olduğu halde nasıl kilolu bir çocukluk geçirdi? Nasıl kilo verdi? Hangi diyeti uyguladı? ...

Ekmek Yiyerek Zayıflanır (mı)!!!

Ekmek Diyeti3 günde 2 kiloya kadar vermek isteyenler için tek gıda diyeti :Hedef: 3 günde 1.5-2 kilo.Günlük Kalori: 900 Kcal Diyetimde belli bir noktaya gelip dayandım ve malesef tartılar artık bir gram bile oynamıyor. Konuyla ilgili görüş aldığım diyet uzmanları böyle durumlarda, ...

16 ayda 51 kiloyu nasıl verdi?

İlayda Güneş başarı hikayesini anlattı :Fazla kilolarından kurtulmak için doktor doktor gezmeden kendini motive ederek 16 ayda 51 kilo verdi. Bunu nasıl başardığını anlatan İlayda, henüz 31 yaşında... Çocukluğunda çok zayıfken, ...
CahayaBiru.com


Müjde; pek çok kadının başlıca derdi olan kalça problemini ortadan kaldıran şok diyeti açıklıyoruz.Kalça eritme oldukça zordur, çünki yavaş yavaş kilo alırsınız ve bu kiloları da aniden vermek mümkün değildir.Amerikalı ünlülerin kalça eriten diyet yöntemini paylaşacağız. Bu diyetin en büyük özelliği her yerde kolayca bulup tüketeceğiniz gıdalardan oluşuyor ve oldukça ekonomik olması.Uygulayacağınız 6 haftalık diyetle kalça ve basen bölgelerinizdeki fazla yağlardan kurtulabilirsiniz. Amerikalı ünlülerin denediği bu diyetle sadece vitrinden izlemekle yetindiğiniz dar pantolonları üzerinizde rahatlıkla taşıyabilirsiniz.


Kalça eritme diyetinde amaç: Hareketsizlik ve yanlış beslenme sonucu vücudun alt tarafında toplanan yağlardan kurtulmak.
Diyetin birinci dereceden etkilediği bölüm kalça ve basen ardından da bacaklar geliyor. Özellikle binici pantolonu olarak adlandırılan kalça ve diz kapağı bölgesinde fazla kilo problemi olan kişiler tam 6 hafta içinde etkili çözüme kavuşabiliyorlar.
Diyet kayısı ve badem müslini olarak tanımlanıyor.
Hazırlayacağınız müslinin tadı oldukça leziz. İçeriğinde badem ve kurutulmuş meyvalar ve tahıllar kadar pek çok vücudunuza faydalı gıdalar bulunuyor. Ancak hepsi bir araya getirildiğinde kalça bölgenizdeki yağları hızla eritip, sizi forma sokuyor.

Kalça küçültme Müslinin hazırlanışı
Hazırlayacağınız müslinin tadı oldukça leziz. İçeriğinde badem ve kurutulmuş meyveler ve tahıllar kadar pek çok vücudunuza faydalı gıdalar bulunuyor. Ancak hepsi bir araya getirildiğinde kalça bölgenizdeki yağları hızla eritip, sizi forma sokuyor. Hazırlanışına gelince:
2 fincan yulaf tanesi, 2 fincan kırılmış fındık, 1 fincan buğday, 1 fincan çekirdeksiz kuru üzüm, 1 fincan ayçiçeği tohumu, 1 fincan badem, 1 fincan ince kıyılmış kuru kayısı.
Malzemeleri karıştırıp, blenderdan geçirin. Hazırladığınız karışımı tam 12 porsiyon olacak şekilde eşit parçalara ayırın. Her porsiyonda karışımı bir bardak diyet soğuk süt ilave ederek tüketeceksiniz. Tabii üzerine yarım dilim muz da ekleyebilirsiniz.

Kalça küçültme diyeti örnek listesi :

Kahvaltı: Bir porsiyon hazırladığınız müsli, bir fincan süt ve dilimlenmiş yarım dilim muz
Saat 11.00: Bir elma
Öğle: Bir porsiyon müsli ve yarım muz
Öğleden sonra: Bir avuç kuru üzüm
Ana öğün: Meyveyle birlikte temel gıdalar
Yatmadan önce: Bir portakal
Meyveler: Elma, kayısı, iki kurutulmuş erik, bir mango

Ana öğünler
Pazartesi: Bir parça tavuk kanat ya da göğüs ızgara, yeşil salata ve bir meyve
Salı: İki yumurtalı omlet, domates ve rendelenmiş havuçla tüketilecek.
Çarşamba: Bir çay fincanı büyüklüğünde yer tutan spagetti. Bir meyve.
Perşembe: İnce dilimlenmiş bir tavuk göğsü. Haşlanmış havuçla servis yapılacak. Dilerseniz yanına haşlanmış brokoli de alabilirsiniz. Bir meyve.
Cuma: Ton balıklı yeşil salata. Bir adet katı pişmiş yumurta. Bir meyve.
Cumartesi: Bir parça hindi göğsü, mısırla karışık yeşil salata. Bir meyve.
Pazar: 3 dilim rosto edilmiş biftek, havuçlu brokoli salatası ve iki adet haşlanmış patates. Bir meyve


Profesör Doktor Ahmet Maranki bölgesel zayıflamanın spor ve doğru beslenme ile mümkün olabileceğini söyledi. Özellikle yaz mevsimleri yaklaşırken insanlar formlarını korumak adı altında, bölgesel zayıflamaya yönelmektedirler. Bölgesel zayıflamak için, insanın doğru beslenmesi sağlığına dikkat etmesi gerekmektedir. Ancak dikkat edemeyenler geçici çözüm arayışı içine girerler. Eğer bölgesel zayıflamak istiyorsanız ilk öncelikle dikkat etmeniz gereken şey, beslenme alışkanlığınızdır.

Bunun yanı sıra sporu’da  günlük yaşamınıza dahil ederek bölgesel zayıflayabilirsiniz. Profesör Doktor Ahmet Maranki zayıflamak için lahana kürünü öneriyor. Peki bu lahana kürünü nasıl uygulayacağız?  Evde genellikle fazla hareket halinde olmayan kişiler, lahana kürünü kullanabilir. Bir litre suya yaklaşık olarak 200 gram civarı lahana kattıktan sonra suyu kaynatıyoruz. Yaklaşık olarak 3-4 dakika süre kaynadıktan sonra suyunu sabahları ve akşamları yemeklerden önce içiniz. Bu kürü uygulayıp zayıflamayı beklerseniz, biraz beklemeniz gerekecek, bunun yanında sporu günlük yaşamınıza dahil ederek, bu kürü uygularsanız daha kısa sürede sonuç alırsınız. Bölgesel zayıflama hareketlerini sizler için hareketli halde paylaşıyoruz. Bu hareketleri haftalık olarak düzenli bir şekilde yapmanız, sizi bölgesel olarak zayıflatacak daha kısa sürede forma sokacaktır.
bölgesel zayıflama hareketleri



10 ayda 40 kilo veren Mesut Yar, zayıflama öyküsünü kitaplaştırdı. “Acı Reçeteyle Tatlı Son” adlı kitap piyasaya çıkmadan Yar’la bir araya geldim ve ‘sevimli şişko’dan ‘yakışıklı Mesut’a dönüş hikâyesini dinledim.
Taş çatlasın 15 gün önce konuştuk sizinle, “Kitap yazacağım” dediniz. Şimdi kitap elinizde. Bu ne sürat?- Ben kitabı dört saatte yazdım. Daha önce Hürriyet’e verdiğim röportajı Posta’dan Rıfat Ababay görünce çıldırdı “Neden yazmıyorsun” diye. İki saatte yazdım, sonra da içinde ne eksikler var diye baktım... Aslında bunu zayıflama kitabı olarak değil de, kişisel gelişim kitabı olarak yazmak istiyordum ben. Zaten kafamda vardı değişen yaşam tarzımı yazmak. Bu kitapta zayıflama hikâyesinden çok, insanın kendini değiştirme hikâyesi var.
Sizin hikâyeniz...- Evet, benim hikâyem. Kitabı yazdıktan sonra birkaç doktor arkadaşıma okuttum. Onlar da “Buna eklenecek bir şey yok, gerekli olanları sen yazmışsın zaten” dediler ve öyle tamamlandı.
Zayıflamaya karar verdiğiniz bir ‘o an’ var mı?- Var. Doğum günümde Polonezköy’de toplanmıştık. Yedik, içtik. Ertesi sabah kalkıp aynaya baktığımda beğenmedim halimi. İyice şişmiştim. Doktora gittim, “Zayıfla biraz” dedi. “Bazı şeylerden vazgeçemem” dedim, “Kafana göre zayıfla, kasma” dedi. Nettir benim kararım. Ben Star TV’yi bırakacağım dersem, bırakırım. “Uyan Türkiye bitti” dersem, biter. Bütün kararlarımda çok net olduğum için diyete de kararlılıkla başladım. Bir ay kadar zayıflama formülleri araştırdım. Hep kendime bir hedef koydum. Fakat bunları yaparken hiç aç kalmadım. Her akşam da rakı içtim. Rakı kilo aldırıyor, evet ama 10 saat boyunca içersen aldırıyor...
MESELE, KENDİNDEN
BIKMA MESELESİ
O doğum günü partisine kadar hiç mi “Zayıflamalıyım” dememiştiniz?
- Dedim. Bir 50 kilo verme maceram var mesela. Her gün canlı yayın yapıyorum, günde 2,5 saat performans sergiliyorum. Konuşmak, düşünmek acayip yoruyor, nefes nefese kalıyorum. Hatta bana “Ağabey o kadar çok konuşuyorsun ki, tık diye gideceksin” diye yazmışlar. Haklılar da bir yandan. Diğer yandan estetik takıntım yok. Kilolu doğdum, hep öyle gittim. Şişman adama laf sokanlara da ekstra laflarım vardır geliştirdiğim. Esprilerim var, kalırlar ezik gibi. Ama mesele o değil. Mesele, kendinden bıkma meselesi. Bu arada ağabeyim Cüneyt de 165 kiloya çıkmıştı, o da 112’ye indi.
Sizin yolunuzda ilerliyor yani...- Tabii beni de geçer, çünkü Cüneyt 75 kilodan şişmanladı böyle. Ben 140 kilodan 100’e, 120’ye indim, hep o aralarda dolaştım. Burada en önemli konu şu; kiloyu verdin, nasıl koruyacaksın? En şaşırtıcı süreci son dört ayda yaşadım. Sık sık şehir dışına çıktım. Yedik, içtik. İstanbul’a dönünce dedim ki; “Muhtemelen almışımdır iki kilo filan ama çıkmayacağım tartıya. Egzersizlerimi yapayım, öyle çıkayım”. Sonra bir baktım; 2,5 kilo vermişim. Oysa bütün kebapları yemiştim Mersin’de. Ama işte benim Samandağ biberim sağ olsun!
Samandağ biberini ilk nasıl keşfettiniz?- Denizbank’a yemek belgeseli yaparken, Antakya’ya gittik. Antakya da doğu mutfağı tabii. Ağabeyler karşımızda yiyor ama herkes ince! Fakat deli gibi yiyorlar. Bense onların karşısında haşlanmış peynir yanında domates, salatalık yiyorum. “Nasıl yani?” dedim, “Biz yeriz ama kilo almayız. Çünkü kilo, yemeğin yanında yediğimiz şeylere bağlı. Limon, dereotu yiyoruz” dediler, sonra da biberi çıkardılar. Çarlistona benziyordu. “Samandağ biberi, kilo verdirir” dediler. Yemeye başladım. Acıydı ama inat ettim. Ağızda tuhaf bir yanma hissi bırakıyor bir saat kadar. Ama sonra vücudunda sanki bir hareket oluyor. Metabolizmayı çalıştırıyor.
BİR ANDA SEKS
SEMBOLÜ OLDUK
Onca acının herhangi bir yan etkisi var mı?
- Hayır yok, araştırdım onları. Tam tersine, mide hastalıklarına ve boşaltım sistemine iyi geliyor. Metabolizmayı hızlandırıyor. Kalbe de yararlı. Anladığım kadarıyla yağları da yakıyor.
Yani Samandağ biberi oldu, ‘Mesut Yar biberi’...- Çok berbat oldu. Google’a girip “Mesut Yar” yaz, yanında Samandağ biberi çıkıyor! Biz 10 kilo biberi 3 liraya alıyorduk, şimdi birini 6 liraya satıyor adamlar. Şimdi de ‘Samandağ biberi hapı’ diye bir şey çıkarmışlar. Çok tehlikeli. İnsanları kandırıyorlar. Birkaç kişi duymuş, bana yazdılar “Biber hapına başladık ama yutamıyoruz” diye. “Sonsuza kadar zayıflamak istemiyorsanız aman bırakın” dedim. Öldürür yoksa! Orada yetişen her biber de Samandağ biberi değil. Onu uzmanlara sormak lazım. Çünkü bu biber çarlistona benzeyen, çok etli ve çok sulu bir biber. O suyu zaten işi bitiren. O sınavdan geçebilirsen tamamdır!
Her gün yiyor musunuz?- Her öğünde yiyorum. Ama son bir aydır yoksunluk çekiyorum bulamadığım için, çünkü mevsimi değil. Bulabildiğim yeşil ve acı biberleri yiyorum. Pul ve karabiber zararlı ama taze biberin bir zararı yok. Tansiyon korkusu olanlar abartmadan yemeliler. Kahvaltıda üç-dört tane yiyorum. Bir de yiyince şişiriyor zaten seni.
‘Sevimli şişko’dan ‘yakışıklı Mesut’a geçiş yapmak nasıl bir şey oldu?- O hiç iyi olmadı.
Neden?- Seks sembolü olduk! Şaka bir yana herkes onu soruyor. Bir anda hayatının performansı değişiyor. Cinselliği koy bir kenara, onunla hiçbir ilgisi yok ama erken uyanıyorsun. Çok zinde oluyorsun, günü daha uzun yaşıyorsun ve hareketlisin. Çok büyük şaşkınlık yaratıyor bu insanda. İlk görenler de tuhaf oluyor. Ayvalık’a gittik geçen gün, adamlar şoke oldu. Yemek belgeselinin başında beni gören usta vardı. Şimdiki halimi görünce şok yaşadı.
ÜNİVERSİTEYE KADAR
KIZ ARKADAŞIM OLMADI
Kilolu olduğunuz için karşılıksız aşklar yaşadınız mı hiç?
- Hayatım öyle geçti. Üniversite 2’nci sınıfa kadar kız arkadaşım olmadı. Bizim topluluğun sevimli çocuğuydum hep. Ama böyle olunca geliştiriyorsun kendini. Ötekilerde olmayan ama sende olan ne var? Zeka. O hattan kurtarıyorsun ama o zamana kadar yaşadığın ezikliği nasıl kapatacaksın? Ağabeyim son derece yakışıklı bir adamdı. Deniz subayıydı. Ezik ezik bakıyorsun ona. Ama hayatın yarısı öyle boş gitti. Bunların hepsi ders oldu benim için.
Artık istediklerinizi de giyebiliyorsunuz. Alışveriş yapmak keyifli mi?
- Tabii. Yanımda 4 XL gömlek getirdim. Pantolon ve ceket de var eskilerden. Artık mağazalara girdiğimde “Üzerime bir şey olmayacak” derdim yok. Acayip bir güven geldi bana. Bundan vazgeçmeye de niyetim yok. Tabii yanımdaki insanların da önemi büyük bunda. Benim çok küçük bir arkadaş grubum var, o arkadaşlarımın hepsi bana çok destek verdi.
TEKNİK DİREKTÖRÜM FERDA
Kitapta “Ferda için” yazıyor. Kimdir Ferda?
- O candır. O benim mesleğimdeki koçum. Teknik direktör oydu. Belgesele gittiğimde yemek yiyor, kalorisini hesaplayamıyordum. Telefon açıyordum, o hesaplıyor ve bana “Burada dur” diyordu. 12 kilo da o verdi. Bizim ayrılıp barıştığımız dönemler oldu, o dönemlerde bile üzerimden elini çekmedi.
GAZETECİ KİMLİĞİMDEN SIKILDIM
Bundan sonrası için planlarınız ne?
- Sigara gidecek hayatımdan. Bir de sakin ve doğru düzgün işler yapmak istiyorum. Zaman planlamasını çok iyi öğrendim. Gazeteci kimliğiyle yaşamaktan çok sıkıldım. Değilim ya, ben insanım. İyi bir akademik eğitimden gelmiş, kendini yetiştirmiş biriyim ve bunu göstermek istiyorum. Sadece habercilik yaparak veya sabahları hoplayıp zıplayarak bunu gösteremiyorsun. İnanıyorum ki; bir gün bu ülkede yazıp çizerek para kazanacaksın. Ben de ilk adımlarımı atıyorum.
Röportaj: Pınar YILMAZERLER - Hürriyet


Zayıflamak için özellikle bayanların yapmayacağı denemeyeceği şey yoktur .
Bunun için kimi zaman ilaçlardan kimi zaman da meyve ve sebzelerden medet umarlar . Malesef ki fazla kilolar günümüz insanının en büyük problemlerinden bir tanesi .
Limon suyunun da bir çok faydası vardır . Acaba zayıflatmak da bunlardan bir tanesi midir ? İşte cevabı :
Sabahları kalktığınızda ılık suya katılmış limon suyu içmek sindirim sisteminizi harekete geçirecektir. Kanı temizleyen bir madde olan limon dolaşım sistemine de iyi gelir.

Su da kilo verme konusunda en büyük yardımcınız olacaktır. Su sağlıklı bir sindirimi sağlar ve atık maddelerin vücuttan atılmasını kolaylaştırır. Günde 6 bardak su içmek gereklidir. İçtiğiniz suların birkaç bardağına yarım limon damlatmak da oldukça faydalıdır. Hem dişleriniz de beyazlatmaya yardımcı olacaktır.

Bal da limon suyuyla karıştırılıp tüketildiğinde zayıflamaya yardımcı olabilir.

Toplumdaki çoğu kişi zayıflamak için sabah kalktığında bir bardak ballı limonlu su tüketmektedir.


Seksi ve sıkı kalça için 15 dakikalık egzersiz
Haftada 3 kez 15 dakikalık periyotlar halinde tekrarlandığında bu egzersizler kalçalarınızın sıkılaşmasını sağlayacaktır.
3 adımda uygulayabileceğiniz egzersiz hareketleriyle kalça toparlamak mümkün:

KALÇA EGZERSİZİ 1:ÇÖMELME

Başlama pozisyonu: Ayaklarınızı omuz genişliğinde açın, göğsünüzü gerin ve kollarınızı öne doğru uzatın. Omuzlarınızı arkaya doğru itin.
Egzersiz: Dizlerinizi kırın, kalçanızı geri itin ve sandalyeye oturuyormuş pozisyonu alın. Vücudunuzu yavaşça öne doğru eğin ve tekrar sırtınızı dikleştirin.
Sıkı, formda ve pürüzsüz kalçaların formülünü merak ediyor musunuz? Tıklayınız...

Egzersizin püf noktaları:
•    Kalçalarınızı dizlerinizin hizasından daha aşağıya bırakmayın. Kalçanız yere paralel bir hat oluşturmalıdır.
•    Topuklarınızı yerden kaldırmayın.
•    Sırtınız dik durmalıdır.
•    Çömelme hareketini yavaşça yapmaya gayret gösterin.
•    Bu egzersiz gluteus maximus denen baldırların ön ve arkasında bulunan kasları çalıştırmaya yardımcı olur.

KALÇA EGZERSİZİ 2:HÜCUM

Başlama pozisyonu: Yine ayaklarınız omuz genişliğinde açık olarak ayakta durun. Sağ ayağınızı geriye doğru yerleştirin ve kollarınızı öne doğru esnetin.

Egzersiz: Sol bacağınızı dizden kırın ve sağ ayağınızın hücum pozisyonunda olsun. Sağ ayağınız baş parmağınız üzerinde dursun. Elleriniz ve vücut ağırlığınız sol diz üzerinde olsun. Ardından bacakları değiştirecek bu hareketi her bir bacak için 10 kez tekrarlayın.

Egzersizin püf noktaları:•    Vücudunuz ve sırtınız dik konumda olsun.
•    Arkaya attığınız ayağınızın dizi yere değmelidir.
•    Bu egzersiz esnasında hafif ağırlıklar da kullanabilirsiniz.
•    Bu egzersiz küçük kalça kaslarını ve baldırların ön kısmında bulunan kasları çalıştıracaktır.

KALÇA EGZERSİZİ 3: KALDIRMA

Başlama pozisyonu: Yerde uzanın ve ellerinizi iki tarafınıza yerleştirin. Ayaklarınız yine omuz genişliğinde açık dursun. Dizlerinizi kırın ve ayaklarınız yere bassın.

Egzersiz: Kalçanızı yerden kaldırırken ayaklarınız ve omuzlarınız yere değmelidir. Ardından tekrar başlama pozisyonuna dönün ve hareketi tekrarlayın.
Egzersizin püf noktaları:

•    Durup kalça kaslarının dinlenmesini beklemeyin.
•    Egzersizi mümkün olduğu kadar yavaş yapın.
•    Kalçanız havadayken dizlerinizi birleştirmeye çalışın.
•    Bu egzersiz kalça kaslarınızı ve baldırlarınızı sıkılaştıracaktır.


Güzellik Uzmanı Suna Dumankaya, beyazlayan saçlar için bitkisel çözüm doğal bakım kürü öneriyor.

Malzemeler :

1 tane orta boy soğan
1 tane (5 diş) sarımsak
1 adet yumurta sarısı
1 kaşık kadar zeytinyağı

Hazırlanışı ve Uygulanışı:

1 adet orta boy soğan ve 5 diş kadar sarımsak bir kap içerisinde iyice ezilir ve içerisine 1 adet yumurta sarısı , 1 yemek kaşığı kadar zeytinyağı eklenir. Krem kıvamına gelene kadar durmadan karıştırın. Elde edilen bu karışım saçlara sanki saç boyası sürülür gibi sürülmeli ve 1 saat kadar beklenmelidir. 1 saat ardından ılık su ile masaj yaparak temizlenmelidir. Saç beyazlamasını giderici bitkisel çözüm doğal bakım kürü istenen sonuç elde edilene kadar haftada sadece 1 kez uygulanmalıdır. 


Profesör Doktor İbrahim Saraçoğlu, Tip 2 Diyabet için Bitkisel ve Doğal çözüm Tarçın Kürü kullanılmasını tavsiye ediyor.

Tip 2 diyabet sonradan kazanılmış diyabet türüdür. Sonradan gelişir ve oto imune rahatsızlıklardan biridir. Epter tohumları da bu rahatsızlığı tetikler. Tip 2 diyabetten korunmak için tarçın kullanmak faydalı olacaktır.

Kabuk tarçını öncelikle soğuk suda iyice yıkayın ve kesip içerisine mantar olup olmadığına bakın. Kesinlikle mantar oluşmamış ve çok eski olmayan kabuk tarçın kullanmalısınız.
1 bardak su içerisine kabuk tarçını birkaç parçaya keserek atın ve kaynatarak demleyin. Haftada 2-3 defa taze olarak hazırlayıp içmelisiniz. Daha önceden hazırlayıp 1-2 gün beklettiğiniz tarçın kürünü tüketmeyin. Fakat isterseniz aynı kabuk tarçın 2-3 defa kaynatılabilmektedir.


Bu diyet sayesinde herhangi bir ürün kullanmadan tamamen doğal ve sağlıklı beslenerek 5 günde 1 beden incelmek mümkün olacak.

Diyetin temelin asla aç kalmak ve vücudun enerji için ihtiyaç duyduğu besinlerden uzak durmak bulunmuyor. 5 günde 1 beden incelten diyet programının temelinde hangi besinleri ne kadar miktarda ve sıklıkta tüketeceğiniz yer alıyor.

5 günde 1 beden incelten diyet listesinin uygulanması sonucu 1 beden kadar inceldiğinizi göreceksiniz. Diyete devam edilmesi durumunda ileriki süreçlerde incelmenin azalarak da olsa devam ettiği görülecektir.Ender Saraç – 5 Günde 1 Beden incelten Diyet Listesi :

Sabah: 
Özellikle uyandıktan sonra aç karnınıza 1 fincan kadar sıcak yasemin çayı için

Kahvaltı: 
Limon sıkılmış taze ve sapları koparılmamış şekilde maydanoz tüketin mutlaka. Kibrit kutusundan biraz büyükçe az tuzlu taze peynir ve 1 adet taze yeşil elma tüketin.

Öğle yemeğinizin vakti gelene kadar 2 fincan kadar sıcak yasemin çayı için. Ara öğün olarak kabuklarını soymadan orta büyüklükte 2 salatalık yiyebilirsiniz.

Öğle yemeği:
Öğle yemeği için tost tüketebilirsiniz. Tostunuz ince dilimli çavdar ekmeği ile yapılabilir. Tost için az yağlı kaşar peynirini istediğiniz kadar kullanabilirsiniz. Tostun yanında hazmınızı da kolaylaştırmak için roka, maydanoz ve tere ile birlikte limon ile hazırlanmış 1 tabak dolusu salata yiyebilirsiniz.

Akşam yemeği saatinize kadar ara öğün amacıyla 1 kase yağsız yoğurt ve doğradığınız yeşil elmanızı karıştırın. İçerisine üç adet ceviz içi ve bol miktarda tarçını da ilave edin.

Akşam yemeği: 
Evde rahatlıkla hazırlayacağınız ve üzerine limon eklediğiniz 4 kaşık kadar kısır tüketin. Yanında ek olarak küçük boy 3 adet kabak da tüketebilirsiniz.

Akşam yemeğinden sonra gece yatarken tekrar 2 fincan kadar sıcak yasemin çayı ve yanında 3 tane kayısı kurusu tüketin.

Bu diyeti uygularken gün içerisinde aktif ve hareketli olmaya özen göstermelisiniz. Sabahları kalktığınızda üşenmeyin ve hafif tempoda koşu, dans gibi etkinlikler vücudunuzu ısıtın ve kan basıncınızı yükselterek nabzınızı hızlandırın. Bu aynı zamanda terleyerek kilo vermenizi de hızlandıracaktır.

Not: Sabah yapacağınız bu aktivitelerden önce yasemin çayınızı içmeniz gerekiyor. Aktivitelerinizi tamamladıktan sonra kahvaltı yapın.

Kaynak : Posta Gazetesi



Sabah giydiğiniz ayakkabı ya da parmağınıza taktığınız yüzük öğlene doğru sıkmaya başlıyor ve yüzünüz gözünüz şişiyorsa beslenme alışkanlıklarınızı gözden geçirin. Özellikle yaz aylarında daha da artan kadınların korkulu rüyası ödemi azaltmak için; tuzu azaltın, bol su için, kepekli ve sütlü gıdalar tüketin.

Kadınlarda daha sık rastlanan ödem (şişkinlik) kimi zaman günlük hayatımızı çekilmez hale getirebiliyor. Medical Park Fatih Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Sevil Nas Can; bazen ciddi bir hastalık belirtisiyken, bazen de nedeni bilinmeyen ve hastalıklardan bağımsız oluşabilen ödemden kurtulmanın yollarını anlattı:

ÖDEM NEDİR VE BELİRTİLERİ NELERDİR?
Ödem; özellikle kadınlarda sıkça ortaya çıkan, vücutta sıvı birikimi olarak tanımlanan, bazen de bazı ciddi hastalıkların belirtisi olan klinik bir durumdur. Kısaca vücutta anormal miktarda su toplanması olarak da tanımlayabiliriz. Göz kapaklarında, ellerde ve ayaklarda şişmeler olur. Yüzük takılamaz, ayakkabı giyilemez hale gelinir.

ÖDEME SEBEP OLAN HASTALIKLAR NELERDİR?

• Böbrek hastalıkları
• Kalp hastalıkları
• Damar hastalıkları
• Hormonal bozukluklar
• Karaciğer hastalıkları olarak sıralanabilir.

VÜCUDUMUZDA ÖDEM OLDUĞUNU NASIL ANLARIZ?
Deri altı dokusunda şişlik belirginse, bastırdığımız zaman içine çökme ve çukurlaşma gözleniyorsa vücutta ödem olduğu düşünebilir. Bu durumda mutlaka doktora başvurulmalı, gereken tahlil ve tetkikler yaptırılmalı. Eğer, tetkikler sonucunda ödem ciddi bir hastalık nedeni değilse, idiyopatik (nedeni bilinmeyen) ödem olarak adlandırılır.

ÖDEMİN KAYNAĞI HASTALIK DEĞİLSE BAŞKA HANGİ NEDENLERDEN OLUŞABİLİR?

• Fazla kilolu olmak
• Stres
• Aşırı tuzlu yiyecekler tüketmek
• Az su tüketimi
• Yorgunluk, uzun süre ayakta durmak
• Fazla karbonhidratlı beslenmek
• Aşırı sıcaklık
• Adet öncesi (pre-menstural) dönem
• Hamilelik sırasında oluşan ödem

ÖDEM RİSKİNİ AZALTMAK İÇİN BESLENMEDE NELERE DİKKAT EDİLMELİ?

İdeal kiloya inmek: Öncelikle fazla kilomuz varsa; bir diyet uzmanıyla birlikte, düzenli beslenme ve uygun aktivite programıyla ideal kilomuza inmeliyiz.

Düzenli su tüketimi: Kişiye göre değişmekle beraber günde 8-12 bardak olmak üzere yaz aylarında ve spor yapan kişilerde daha da artırılmalı. Su içme alışkanlığımız yoksa gün içinde mutlaka bunu hatırlatıcı önlemler almalıyız. Masanızda her zaman su bulundurmak, belli bir ölçü (1.5 litrelik pet şişe gibi) edinip her sabah bunu su ile doldurmak, yatana kadar aralıklı tüketmek, zorla birkaç bardağı birden içmek yerine yavaş yavaş su içmeye alışmak gibi önlemler alabiliriz. Özellikle egzersiz ve seyahat sırasında mutlaka yanımızda su bulundurmalıyız.

Tuzu azaltmak: Herhangi bir sağlık sorunu yoksa tamamen tuzsuz yemek zorunluluğu yok. Yemekleri az tuzlu tüketmek yeterli olacaktır. Örneğin az tuzlu pişirilmiş sağlıklı bir yemeğe sofrada ayrıca tuz katılmamalı. Fakat bazı yiyeceklerin kendi yapısından kaynaklanan görülmeyen tuza dikkat etmek gerekir. Bu yiyecekleri şöyle sıralayabiliriz:

* Çok tuzlu peynir ve zeytin çeşitleri tüketmeyin. Orta yağlı peynir alıp, peynir ve zeytini akşamdan suya koyarak tuzunun azalmasını sağlayabilirsiniz.

* Turşu, konserve, aşırı soda tüketimi, hazır ayran, hazır çorbalar, çeşniler ve et-tavuk suyu tabletleri gibi sodyum içeriği yüksek olan gıdaların tüketimine dikkat edilmeli.

Karbonhidrattan uzak durmak: Karbonhidrat içeren yiyecekler aşırı tüketilmemeli; pirinç, beyaz ekmek, makarna, hamur işleri, şerbetli-hamurlu tatlılar, çikolata ve fazla şeker gibi… Kompleks karbonhidrat içeren kepekli, tam tahıllı, çavdarlı gibi unlardan yapılan ekmek, kepekli pirinç veya makarna, kepekli unlardan yapılmış az yağlı kekler, sütü tatlılar gibi daha sağlıklı alternatiflerle değiştirilmeli.

Posalı beslenme: Posa içeriği yüksek gıdalar tercih edilmeli. Posalı gıdalar, bağırsak çalışmasını da artırdığından ödemin atılmasında fayda sağlar; kepekli tahıllar, kabuklu sebze ve meyveler, salata gibi…

Alkol ve asitten uzak durma: Alkol, asitli içecekler, kahve, aşırı ve demli çay, kafein içeriği yüksek içecekleri tüketiminden kaçınmak gerekir. Bunların yerine su, bitki ve meyve çayları, taze meyve suları, tuzsuz ayran, az yağlı süt gibi içecekler tercih edilmeli.

HAMİLELİKTEKİ ÖDEME KARŞI DÜZENLİ VE YETERLİ PROTEİN ALIN


Hamilelik döneminde, sıvı ihtiyacı artar. Alınan bu sıvının bir kısmı vücutta tutulup, şişkinliğe sebep olabilir. Hamilelikte kan basıncı ve dolaşım sistemi fazla çalışır. Son aylara kadar gittikçe artan ödem en fazla el, parmak, ayak ve ayak bileklerinde ortaya çıkar. Kilo fazlası olan, hızlı veya aşırı kilo alan hamilelerde şişkinlikler daha fazla görülür. Hamilelikteki ödem; düzenli beslenmeye, düzenli sıvı tüketimine ve dinlenmeye rağmen geçmiyorsa, yoğun baş ağrısı, görme bozuklukları, tansiyon yüksekliği gibi eşlik eden durumlar varsa hemen doktora başvurulmalıdır. Hamilelikte ödemi gidermek için yemek düzenine çok dikkat edilmeli, düzenli ve yeterli miktarlarda protein alınmalı, tuz tüketimi azaltılmalı, rahat kıyafetler tercih edilmeli, hafif yürüyüş ve egzersizler yapılmalı, uzun süre ayakta durulmamalı, günde 8-10 bardak su tüketilmeli ve doktor kontrolleri düzenli aralıklarda yapılmalıdır.

Adet öncesi dönemde de değişen hormonların etkisiyle vücutta fazla su birikimi gözlenebilir. Kişiye göre değişmekle beraber 7 -10 gün öncesinden başlayabilir. Adet bitimine kadar devam eder. Bu süreçte kişide 500 gr- 2000 gr arası ödem oluşabilir. Bu nedenle adet dönemlerinde de doğru beslenmeye özen gösterilmeli.



Etiler Memorial Tıp Merkezi Dahiliye Bölümü’nden Uz. Dr. Murat Görgülü, yaz aylarına girerken vücutta su ve tuz tutulumunun artabileceğine dikkat çekerek, ödemi azaltmanın yolları hakkında bilgi verdi.

Kronik Hastalığı Olanlar Özellikle Dikkat Etmeli
İnsan bedeninde damar içerisinde dolaşan sıvıların damar dışına çıkması ve doku araları ile cilt altında birikmesi sonucunda ödem durumu gelişir. Alınan su ve tuz miktarı vücutta şişme ve ödem gelişiminde çok önemlidir.

Gözle görülür bir ödem yani vücutta su toplaması olduğunda 3 litre kadar fazla sıvı vücutta birikmiş demektir. Ödemin oluşumunda böbrekten su ve tuz tutulumu önem taşır.İnsan vücudunda sıvı birikimi, bölgesel ya da tüm vücudu içerecek şekilde genel olabilir, bunların nedenleri farklıdır. Ödemin bölgesel dağılımı, nedeni hakkında önemli fikirler verir.

Ödemler Pek Çok Hastalığın Belirtisi Olabilir
İnsan vücudunda belli bir bölge ya da organ ile sınırlıdır. Örneğin tek bacak, tek kol, iki bacak, göz, dudak gibi, tek kol ve tek bacak ödemlerinde o bölgede lenf akımının aksaması önemlidir. Tıkayıcı bir kitle, enfeksiyon ya da damar tıkanıklığı buna yol açabilir. Her iki bacak şişmesi aşırı varisler, kalp yetersizliği, lenfatik tıkanıklık, sürekli oturma ve hareketsizliğe bağlı olabilir. Yüz, dudak ve gözde oluşan ödemlerin de en sık nedeni, allerjik reaksiyonlar ya da kanda protein düşüklüğü olabilir. Kalp ve karaciğer gibi organ yetersizliklerinde de karın zar ve akciğer zarında sıvı birikimi olur; ayrıca bazı kanserlerin yayılması sonucunda karın ve akciğer zarlarında sıvı birikimi sıkça gözlenir. Ödemin süresi yaygınlığı ve kişide ek bir rahatsızlık olup olmaması tanıda ve tedavide büyük önem taşır.

1 Gram Tuz 200 ml. Sıvı Birikmesine Neden Olur
İnsan vücudunun büyük bir bölümünü içine alan ya da tüm vücudu kaplayan yumuşak doku şişmesine yol açan, sıvı birikimleridir. Her iki bacakta oluşan ödem uzun süre ayakta kalmaya bağlı olabilir. Bunda fazla tuz tüketimi çok önemlidir, fazladan alınan 1 gr tuz vücutta 200 ml sıvı birikmesine yol açar. Kalp yetersizliğinde de her iki ayakta şişme erken bir bulgudur. Kalp yetersizliğinde akciğerlerde de sıvı birikerek nefes darlığına yol açabilir. Sabah kalktığımızda oluşan göz çevresi şişmesinde özellikle böbrek hastalıkları ve azalmış tuz atılımı düşünülmelidir. Böbrek rahatsızlığı dışında ileri derecede karaciğer yetersizliği de bu tip ödeme neden olabilir. Özellikle protein kaybına yol açan “nefrotik sendrom”da tüm yüz ve vücutta şişme olabilir.

Ayrıca tüm vücutta şişmeye yol açan en önemli nedenlerden biri de alınan besinlerdeki tuz ve kimyasal madde miktarıdır. Normalde alınması gereken tuz miktarı, yaşa ve aktiviteye göre değişir ancak daha öncede söylediğimiz gibi aşırı tuzlu besinlerin tüketilmesi ile yeterli miktarda tuz böbreklerden atılamazsa vücutta sıvı birikmeye başlar. Öncelikle ayak bileği, göz çevresi gibi yumuşak doku bölgeleri şişmeye başlar. Hazır soslar, yapay tatlandırıcılar, bazı baharatlar, alkollü içecekler, bol kafeinli içecekler vücutta ödem oluşumunu artırır. Birçok ağrı kesici ilaç ve romatizma ilacı da vücutta su ve tuz tutarak ödeme yol açar. Birçok hormon ilacı, özellikle de kortizonlu ilaçlar vücutta aşırı su ve tuz tutulumuna neden olur.
Aşırı hareketsizlikte lenf dolaşımını ve toplardamar dolaşımını azaltacağı için özellikle kollarda ve bacakta şişme yapar. Hep aynı pozisyonda kalan yaşlılarda yerçekiminin etkisi ile sıvı altta kalan bölümlerde toplanır, bu yalancı bir ödem görüntüsü verebilir.

Beslenme ve Hareketler Önemli
Başlıca tedavi ödeme neden olan durumun ortadan kaldırılmasıdır. Örneğin fazla tuz alımının engellenmesi, alkol alınmaması, hazır besin ve soslardan uzak durulması, sigara ve kafeinli içeceklerin azaltılması en önemli hususlardır. Alınan ağrı kesici ve romatizma ilaçlarının dozu ayarlanmalıdır. Eğer kişide hareket eksikliği ve aşırı durağanlık var ise mobilizasyon, lenf ve kan dolaşımını artıracağı için ödemin azalmasına yardımcı olur.

Eğer kişide vücutta sıvı birikimine yol açan herhangi bir hastalık öncelikle bu hastalığın tespit edilmesi ve buna yönelik tedavi yapılması temel prensiptir. Kalp yetersizliği olan hastada tansiyon ve kalp atımının düzenlenmesi ve idrar söktürücü tedavi yapılması birinci derecede önemlidir. Hastanın idrarının artması ile ödem azalmaya başlar ancak bu ilaçların yan etkileri çok dikkatli olarak takip edilmelidir, fazla idrar söktürücü kulanımı aşırı tuz ve su kaybına yol açabilir, Bu da halsizlik, tansiyon düşmesi ve kalp ritm bozukluğu gibi durumlara yol açabilir.
Böbreklerden protein kaybı olan ya da böbrek yetersizliği gelişmiş olan hastalarda proteinin tamamlanması diyetin ayarlanması, alınan tuz miktarını azaltılması çok önemlidir.


Karaciğer yetersizliğine bağlı ödemlerde de eksik proteinin tamamlanması ve idrar söktürücü tedavi uygulanması temel prensiptir.
Göz çevresi, ayak bilekleri, eller ya da vücudun herhangi bir yerinde şişme ve sıvı birikimi fark edildiğinde fazla zaman yitirmeden bir doktora danışmak çok önemlidir.

Kaynak: Memorial Hastanesi
 

Birçoğumuz yemekten ya çok tok ya da çok aç kalkıyoruz değil mi? Dengeyi tutturmak oldukça zor.Özellikle yemeği fazla kaçırdığımızda üstüne bir de hazımsızlık yaşıyoruz.Peki,bu problemi yaşamamak için ne yapmalı?Beslenme Uzmanı Ender Saraç, fazla yemek kaçamaklarının vücuda ağır bir fatura olarak dönmesine engel olacak bazı pratik önerilerde bulundu.



“Öncelikle yemeğinizi ya karbonhidrat ya da hayvansal protein ağırlıklı olarak seçin” diyen Beslenme Uzmanı Ender Saraç, menü örnekleri verdi.

Hayvansal Ağırlıklı Menüye Örnekler

*Bol Tavuk + yeşil salata + sebze + 1 ara sıcak + 1 meze + çok az ekmek veya pirinç.
*Izgara et + çorba + çoban salata + 1 ara sıcak + közde biber çok az ekmek veya patates veya pide.
*2 orta boy balık + kalamar + salata + közde biber + patlıcan salata + 1 – 2 dilim ekmek.
*Bol hindi + çoban salata + patlıcan salata + zeytinyağlı sebze + az pilav.
*2 yumurtadan, taze kaşarlı omlet + yeşil salata + közde biber + zeytinyağlı sebze + çok az ekmek.

Karbonhidrat Ağırlıklı Menüye Örnekler

*Ispanaklı kol böreği + çorba + zeytinyağlı + sütlü tatlı
*Pilav + (etsiz) kuru fasulye veya nohut veya mercimek + yeşil salata + turşu + komposto
*Makarna yanına sebze veya mantar + salata + sütlü tatlı
*Risotto (sebzeli veya mantarlı) + çorba + salata + sütlü tatlı
*(Sebzeli, mantarlı) pide veya pizza + salata + zeytinyağlı + sütlü tatlı

Ender Saraç’tan Beslenme Önerileri

1- Restorana veya eve davetliyseniz, iştahınızı yemeğe saklayın. Önünüze ikram edilen tulum peynirleri, ekmek, tereyağ gibi yiyeceklerde hayvansal – karbonhidrat ayırımını (tereyağ – peynir ile pide – ekmek gibi) bozarız ve aç olduğumuz için ölçüsüzce ve hızlı olarak yeriz, sonra da bu yediğimizi unutur ve saymayız. Doya doya esas ve sıcak yemeği yiyin ama ön ikramları bir lokma tadarak geçiştirin.

2- Sadece hafta sonunda alkol alanlar için yemekten önce 1 kadeh, yemeğin sonuna doğru da 2 kadeh almak, yavaş yavaş içmek, aşırı soğuk içmemek önemlidir. Tatlıyla alkolü peşpeşe tüketmek, alkolü rekabet konusu yapmak akıllıca değildir.

3- Yemekten sonra veya eve dönünce peşpeşe 2 – 3 fincan yeşil çay + rezene çayını şekersiz için.

4- Bildiğimiz sıcak – kaynarımsı suyu, katıksız olarak sadece 1 – 2 adet tane karanfil ve ince bir dilim limonla ayrıca bitki çayına ek olarak içmek, hızlı sindirime yardımcı olur. Hem barsakları hem de böbrekleri çalıştırır ayrıca alkol almış olanların kandaki alkol düzeyini düşürmeye başlar ve kendini daha kolay arındırır.

5- Yemek sonrası sindirimi kolaylaştırıcı özel baharat karışımını deneyin: 1 tatlı kaşığı kişniş veya kişniş şekeri, 1 tatlı kaşığı rezene tohumu, 1 çay kaşığı çekirdek kakülenün iç çekirdekleri, 5 – 6 adet tane karanfil varsa 1 tatlı kaşığı beyaz kaya şekeri – kırılmış. Bu karışım ağır yenen bir yemekten sonrası 1 – 2 tatlı kaşığı kadar ağza alınır, çiğnenir. Sadece karanfiller yutulmaz, geri kalan kısmı da yavaş yavaş yutulur. Gazı söktürür, mideyi rahatlatır, sindirimi kolaylaştırır.

6- Özellikle fazla acılı yemeklerden sonra taze naneyi 5 – 6 yaprak çiğnemek ve üstüne de bir fincan sıcak su içmek, yukarıdaki maddelerden hiçbirini yapamıyorsanız yararlıdır.

7- Ağır sofralarda, kimyon ve az zencefil ayrıca karabiber, tarçın, kaküle, rezene, havlıcan sindirimi kolaylaştırır. Hiçbir baharatı aşırı tüketmeyin.

8- Varsa biraz rezene yağı ile yoksa susam yağı veya zeytinyağı ile karna saat dönüşü yönünde 10 dk. masaj yapmak hem gazın çıkmasına hem de barsak hareketlerinin hızlanmasına yardımcı olur.

9- Hafif yürüyüş ve derince temiz havayı içimize çekmek, kapalı ortamın getirdiği sigara dumanı, kirli havanın olumsuz sindirim etkilerini dengeler. Asla ağır bir yemekten sonra hemen yatmayın.


Diyet yapmanın en zor yanı, sevdiğimiz pek çok yiyecekten vazgeçmek zorunda kalıp, üstüne bir de iştahımızla baş etmek zorunda kalmaktır. Bu gibi durumlarda sabırlı olmak, açlığımızı yatıştırmak için iştah kesen besinleri tercih etmek gerekiyor. Peki ama hangi besinler bizi uzun süre tok tutuyor acaba?

İşte iştah kesen 12 mucizevi besin ve tüketim önerileri:

1. Karnabahar ve Brokoli


Karnabaharı ve brokoliyi hafifçe haşlayıp yoğurtla tatlandırın. Bu karışım lif açısından zengin olduğu için sizi uzun süre tok tutar.

2. Salatalık

Salatalığı iyice yıkayın ve kabuklarıyla birlikte ince dilimler halinde kesip üzerine bolca dereotu serpin. Bu sebzenin kalorisi yok denilecek kadar azdır ve oldukça tok tutar.

3. Mor Erik

Tatlı ihtiyacınız için 250 gr. mor eriği biraz tarçınla haşlayın. Bu meyve früktoz açısından oldukça zengin olmakla birlikte günlük tatlı ihtiyacınızı da karşılayacaktır.

4. Yeşil Fasülye

Albümin iştahı kapatır. Bir porsiyon yeşil fasulyeyi 20 dakika suda haşlayıp sirke, karabiber ve biraz tuzla tatlandırın. İsterseniz yağsız krema da katabilirsiniz.

5. Ananas

200 gr. ananası incecik doğrayın ve süzgeçten geçirin. İçine 100 gr. kefir ve taze nane ekleyin. Ananasın içindeki enzimler, protein sindirimini hızlandırdığı için oldukça doyurucudur. Ayrıca selülit oluşumunu da engeller.

6. Balık (Uskumru, ton balığı)

Kendinize yeşil salata, uskumru veya ton balığından oluşan bir ziyafet hazırlayın. Balığın içeriğindeki iyot, tiroit bezinin işlevlerini hızlandırdığından açlık hissi giderilir.

7. Kuru Erik

Öğünler arasında acıktığınızda kuru erik yiyin. Kuru erik kan şekerinin düşmesini engeller. Ancak fazla abartmayın. Çünkü bir kuru erikte 8 kalori var.

8. Yumurta

Haftada iki yumurta yiyin. Çünkü yumurtada bol miktarda triptofan vardır. Bu da neşenizin yerine gelmesini sağlar.

9. Maydanoz

1 demet maydanozu blenderden geçirip suyla karıştırın. Bir-iki damla acı biber sosu ekleyin ve bunu bir güzel için. Bu içeceğin içindeki C vitamini ve bitkisel maddeler yağ yıkımını kolaylaştırır.

10. Kırmızı Elma

Kırmızı elmayı ince dilimler halinde kesip 1 çay kaşığı kıyılmış ceviz ve yarım çay kaşığı yonca balıyla karıştırın. Bu karışımın içeriğindeki değerli lifler hem doyurucu hem de bağırsakları çalıştırıcı etki gösterir.

11. Peynir-Zeytin

Yağsız kaşarı ince ince dilimleyin ve siyah zeytin ile süsleyin. Üzerine 1 yemek kaşığı sirke dökün. Bu, birkaç saat için açlığınızı giderecektir.

12. Enginar Kökü- Soğan- Limon

Karaciğerlerinizi çalıştırmak için 10 adet enginar kökünü, 1 adet doğranmış soğan, karabiber taneleri ve yarım limon ile suda haşlayın. Daha sonra 1 çay kaşığı bal, iki sap kekik ve biraz limon suyunu kaynatın. Enginar köklerini süzün ve hazırlamış olduğunuz karışımın içinde biraz pişirip çıkarın. Böylece bir kaç saat açlık hissetmeyeceksiniz.

İştahınızı Kesecek (İştah Kapatan) Besinler ve İştah Azaltmaya Yarayan Beslenme Önerileri 



Yazın yaklaşması ile birlikte yaza formda girmek için şok diyetler yerine sağlıklı bir yöntem izlemek isteyenlere Diyetisyen Deniz Berksoy, pratik bilgiler sunuyor.

Sebze ve Meyveler ile Zayıflamak Mümkün

Zayıflamanın en doğru yolu şok ve düşük kalorili diyetler yapmak yerine yeme düzeninde küçük ve kalıcı değişiklikler yaparak sağlıklı ve formda olmayı sağlamaktır. Bu noktada, sebze ve meyve tüketimi ayrı bir önem taşımaktadır.

Yağ oranı ve kalori değeri düşük, besin değeri yüksek sebze ve meyveler ile formda kalmayı sağlayabiliriz. Meyve ve sebzenin bol tüketimi ile bol bol vitamin, karoten, flavonoid ve antioksidan almış oluruz. Böylece, formda kalmanın yanında kronik hastalıklardan ve kanserden korunmuş oluruz. Ayrıca, bol sebze ve meyve tüketiminin anti-aging etkileri ile erken yaşlanmayı da önleyebiliriz.

Bol Lifli Gıdaları Tercih Edin :

Bol lif içerikleri ile hem doygunluk verici özellikleri hem de antioksidan özellikleri artmaktadır. Sarı, turuncu, kırmızı sebze ve meyveleri dolabımızdan eksik etmemeliyiz. Sebzelerin bir porsiyonu ortalama 25-40 kalori, meyvelerin bir porsiyonu ortalama 35-70 kalori arasındadır. Günde ortalama 5-6 porsiyon sebze ve meyve tüketmeliyiz.

Doğru bir diyetin en önemli özelliği de acıktığınızı hissetmeden günü tamamlamanız olmalıdır. Karnımız guruldayarak günü geçirmek büyük ihtimal önümüzde koca bir porsiyon kebap veya makarna ile diyetin sonunu getirir. Bu sebeple doyduğumuzu hissetmek için sık sık ara öğün yapmalı ve özellikle lifli gıdalar olan sebze ve meyveleri tüketmeliyiz. Ara öğünlerde atıştırmalık olarak tüketmek için havuç, salatalık, biber ve turp gibi sebzeleri, elma, üzüm, incir ve turunçgilleri dolapta hazır bulundurabilirsiniz.

Ara Öğün için Alternatifler :

• 125 ml probiyotik yoğurt içerisine 1 çorba kaşığı kuru üzüm

• 1 adet tam ceviz ve 1 çorba kaşığı altınçilek

• 1 orta boy elma veya 1 çay bardağı taze elma suyu

• Yarım muz ve 125 ml yarım yağlı keçi sütü

• 1 ince dilim ananas ve dövülmüş 1 adet tam ceviz

• 3 ince dilim karpuz veya 4 ince dilim kavun ve 1 kibrit kutusu az yağlı beyaz peynir

• 5 adet çilek, yarım kivi, yarım muz ve 1 ince dilim ananas ile meyve salatası

Mevsime Göre Sebze ve Meyve ile Beslenmek ...
Enginar, havuç, bezelye, çağla, çilek, patlıcan, domates, bamya, erik, kiraz, vişne, karpuz, kayısı, taze sarımsak, mısır, kavun gibi sebze ve meyveleri bahar aylarında ve yazın bol bol tüketerek vitamin ve mineralden zengin beslenmiş oluruz. Atıştırmalık, bol kalorili tatlı, çikolata, kuruyemiş gibi tercihler yerine meyve ve sebze alternatifleri ile günlük kalori düzeyimiz yükselmediği gibi, aynı zamanda gün içerisinde aç kalmamış oluruz. Az ve sık beslenerek metabolizmamızı hareketlendirebilir ve kolay yağ kaybı sağlayabiliriz.

Mehmet Öz'den Zayıflama Tiyoları ...

Gönderen @smile 27 Mayıs 2011 Cuma


Ülkemizdeki obezite salgınının çok büyük oranlara ulaştığı bugünlerde, kilo vermek ya da kilosunu korumak isteyenler için çözüm Dr. Mehmet Öz’den geldi. Sağlıklı diyet için altın kuralları sıralayan Öz, kilolu olsun olmasın herkesi sağlıklı beslenmeye davet ediyor.

Streç Pantolon Giymeyin

Giyiminiz kilo almak için bir erken uyarı sistemidir. Kotlarınıza girmek zorlaştığı zaman, tetikte olmak gerektiğini biliyorsunuz. Streç kıyafetler giyerek bilmeden kilo almanızı kolaylaştırırsınız ve böylece vücudunuzun nasıl değiştiğinden habersiz kalırsınız.
Kötü Kıyafetlerinizi Dolabınızda Tutmayın

Sağlıksız kilodayken giydiğiniz kıyafetleri dolabınızda tuttuğunuzda bu size kilo verememe durumunuzda kafanızda yedek bir plan oluşturur. Bunun yerine, büyük beden pantolonlarınızdan kurtulma yolunda ilerleyin.

Dört Ayaklı Hayvanların Etini Haftada Bir Kereden Fazla Yemeyin

Dört ayaklı hayvanların eti, tavuk gibi iki ayaklı veya balık gibi ayaksız hayvanlara göre daha fazla doymuş yağ içerir. Ayrıca haftada bir kereden daha fazla, çok miktarda kırmızı et tüketen kadınların kalp krizinden ölme riski yüzde 50 daha fazla olduğu gibi kanser oranı da daha yüksektir.

Atıştırmalıklardan Vazgeçin

Buzdolabını açmadan önce öğününüzü belirleyin. İhtiyacınız olan kadarını alın ve kapatın. Gün boyunca buzdolabının kapağını açmak sizi tahrik edici seçimlere ve fazla yemeye iter.

Akşam 19:30’dan Sonra Yemeyin

Gece geç saatlerde yemek yediğiniz zaman ne kadar ölçüde yediğinizin farkına varamazsınız. Özellikle televizyonun karşısında yeme olasılığınız yüksektir ve yüksek kalorili atıştırmalıkları seçmeniz daha olasıdır. Daha büyük porsiyonlar daha çok kalori demektir.

Her Bir Lokmanızı En Az 20 Kez Çiğneyin

Çiğnemek, uygun zamanda tokluk hissi yaratması için vücudunuzu harekete geçirerek yemek yediğinizi fark etmenizi sağlar. Yeteri kadar çiğnemediğiniz zaman bu işlemi geçersiniz ve gerçekten doyana kadar daha çok yersiniz.

Komşunun Tabağına Göz Dikmeyin

Gününüzü başkalarının sandviç veya atıştırmalıklarından otlanarak geçirirseniz, kolayca 1000 kalori almış olursunuz.

Cebinizde Bozukluk Taşımayın

Bozuk parayı yiyecek satış makinesinden daha fazla hiçbir şey sevemez.
Yanınızda hazır bozukluk bulundurduğunuzda tahrik edici, bol kalorili bir öğlen kaçamağına dur diyemezsiniz.

Ayaktayken Yemeyin

Oturarak yemek sizi yemek yediğinizin farkına vardırır. Yavaş yiyin böylece vücudunuz çok geç olmadan doyduğunuz zaman size haber verecektir.


Şişman Olduğunuzu Nasıl Anlarsınız? Şişmanlık ne zaman başlar , Şişman mısınız ? Şişman değil misiniz? İşte tüm bu soruların cevabı :
Şişmanlık ölçütü , şişmanlık başlangıcı ...
Çağımızın hastalığı şişmanlık için herkesin algısı farklı ancak otoritelerce belirlenen bir sınırı var. Biraz kilolu olduğunuzu ama şişman kategorisine girip girmediğinizi mi merak ediyorsunuz? Diyetisyen Serap Orak Tufan, konuyu tüm detaylarıyla anlatıyor.

Şişmanlık Nedir?

Kişinin yaşına, cinsiyetine ve boyuna göre Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından belirlenen normal standartların üstünde bir vücut ağırlığına ve yağ oranına sahip olmasıdır. Vücut ağırlığına göre şişmanlık derecesi sınıflandırılmaktadır. Ancak vücut ağırlığı her zaman tek başına belirleyici değildir. Vücut tipi ve cinsiyet de sınıflandırmada önemli rol oynar. Özellikle erkeklerde kas kitlesinin çok artabileceği de düşünülürse, tek başına vücut ağırlığının yüksek olması kişinin şişman olduğu anlamına gelmez. Aynı zamanda yağ oranının da ölçülmesi gereklidir.

Beden Kitle İndeksi/BKİ (Body Mass Index/BMI) olarak bilinen oran kişinin bu sınıflandırmada hangi aralıkta olduğunu gösterir.

BKİ = Vücut ağırlığı (kg) / Boy(m)2

Yaş BKİ-Olması gereken aralık


19-24 19-24
25-34 20-25
35-44 21-26
45-54 22-27
55-64 23-28
65 yaş + 24-29

Yaşa göre belirtilen aralığın üstünde bir BKİ değerine sahip olmak kilolu/şişman sınıfına geçildiğini gösterir. BKİ 30’un üstüne çıktığında obezite (aşırı şişmanlık) olarak değerlendirilir. 40’ın üstüne çıktığında ise morbid obezite (ölümcül şişmanlık) olarak adlandırılmaktadır. Obezite söz konusu olduğunda vücut pek çok sağlık riskine davetiye çıkarmış ve zemin hazırlamış demektir.

Şişmanlık doğumdan yetişkin olana dek karşılaşılan bir sorun olabileceği gibi hayatımızın herhangi bir döneminde kısa ya da uzun süre karşılaşabileceğimiz bir sorun da olabilir. Her ne zaman olursa olsun şişmanlamanın temel nedeni, besin olarak alınan enerjinin (kalorinin) vücudun harcama kapasitesinin üstünde olmasıdır.

Alınan enerji / Harcanan enerji oranının artmasıyla beraber vücut yağ depolamaya başlar. Üstelik bunun aşırı miktarlarda olması da gerekmez. Her gün 200 kcal’lik (yaklaşık 3 dilim ekmek) bir enerji fazlalığının vücut tarafından depolanması 1 ay sonra 1 kg’lık bir yağ dokusu haline dönüşmesiyle sonuçlanır. Kilo verme/diyet döneminde yaptığımız ufak tefek kaçamaklar bu nedenle zayıflamayı engellemektedir.

Neden Şişmanladığımızı Hatırlayalım

Daha önce tanımladığım gibi kilo alma/şişmanlama besin tüketiminin artmasıyla beraber ortaya çıkmaktadır. Ancak hayatımızda bazı dönemler bu durumun oluşmasını kolaylaştıracak yönde zemin hazırlayabilir. Bu etkenlerin başında hareketsizlik gelmektedir. Çünkü besin tüketimi aynı bile kalsa hareketsizlik nedeniyle harcanan enerji azalacak ve denge kilo alma yönünde değişecektir.

İş değişikliği, masa başı çalışma, spor yapmayı bırakma, hastalık nedeniyle hareketsiz kalma, ev-iş arası sürekli araba kullanma, evde devamlı yatar pozisyonda dinlenme, şişmanlama nedeniyle hareket kısıtlaması vb. nedenler harcanan enerji miktarını azaltır ve kilo almamıza neden olur. Hareketsizlik dışında bazı hormon hastalıkları (troid, böbrek üstü bezi, pankreas vb.), depresyon, gebelik (hamilelik) ve/veya emzirme (lohusalık) dönemi, bazı ilaç tedavileri (kortizon, kemoterapi vb.), iştah fazlalığı gibi durumlar da şişmanlamaya neden olmaktadır. Şişmanlığa giden yolda en belirgin hatalı davranışlar şu şekilde ortaya çıkar:

• Aşırı yemek (porsiyon fazlalığı)
• Çok çeşitli ve fazla yemek
• Hızlı yemek
• Az çiğneyerek çabuk çabuk yutmak
• Az su içmek
• Öğün atlamak
• Öğünlerde az yemek, abur cubur atıştırmak
• Televizyon veya bilgisayar başında yemek
• Davet ve iş yemeklerinde fazla yemek
• Alkolü fazla içmek
• Yatıncaya kadar bir şeyler yemek
• Yüksek kalorili besinler tercih etmek (tatlılar, yağda kızartmalar vb.)
• Et ve hamur işi ağırlıklı beslenmek
• Sebze ve meyveyi az sıklıkta yemek
• Hazır besinleri sık sık yemek (fast food)
• Hareketsizlik
• Geç uyanmak, güne geç başlamak

Bu maddelerden birkaç tanesinin bile bir arada bulunması kilo alma yolunda kaçınılmaz bir yön çizmektedir.
 


Kalça ve Basenler Nasıl İncelir - Zayıflar?

Kolay yoldan kilo verdiren diyetler, yaşadığınız esas sorunları çözmede size yardımcı olmazlar. Bu diyetleri uygulayan birçok insanın sıkça yaşadığı bir diğer problem de, başarılı bir şekilde incelme konusundaki becerinize olan güveninizi yitirmenize neden olmalarıdır. Özellikle basen ve kalçalardan kilo vermek isteyenler kesinlikle hızlı ve kolay diyetleri denememeli..

Peki Ne Yapmalısınız?
Kilo verme hızı ve miktarı konusunda gerçekçi olun. Mümkün olandan fazlasını beklemek, sizi başarısızlığa iter. Gerçekçi hedeflerinize ulaşmak için yaşam tarzınızda yapacağınız değişikliklerse, hedeflerinize güvenli ve emin adımlarla ulaşmanızı sağlar. Diyet yaparken, dengeli bir şekilde beslenmeniz, vücudunuzu ve zihninizi, sağlıklı ve aktif tutmak kalmak için gereken gıdaları aldığınıza inandırır. Düzenli öğünler ve sevdiğiniz besinlerden tüketeceğiniz ufak porsiyonlar da tatmin olmanızı sağlar. Sağlıklı bir beslenme şekli, aynı zamanda kalp hastalıkları, bazı kanser tipleri, şeker hastalığı, katarakt ve akciğer bozuklukları risklerini de azaltır.

Günde 500 kalori almanız gerekiyor :
 
Yarım kilo vücut yağının içerdiği enerji miktarı 3500 kaloridir. Bu durumda, haftada yarım kilo verebilmek için, günde 500 kalori daha az almanız gerekmektedir. Bunu başarmanın en iyi yolu da, daha az kalori almak için ufak tefek değişiklikler yapmak ve daha hareketli olmaktır. Örneğin; bir bar çikolata yerine bir adet muz yemeniz 150, standart mayonezli lahana salatasını (coleslaw) diyet mayonezli yemeniz 240 kalori kazandırır. Buna 15’er dakikalık iki kısa yürüyüşü de eklerseniz (150 kalori yakar), 540 kalori daha az almış olursunuz. Kilo vermenin tek bir doğru yolu yok. Önemli olansa, bunu sağlıklı ve gerçekçi yollardan başarmak. Böylece kilo verirken, ihtiyacınız olan besleyenleri alabilir, kendinize daha olumlu yaklaşabilir ve hayatınızı aynen yaşamaya devam edebilirsiniz. Bu, aynı zamanda kilonuzu korumaya yarayacak yeni beceri ve tutumlar geliştirmenizi de sağlar.

Sağlıklı kilo vermek için bunlara dikkat etmelisiniz :

* Kilonuzu kontrol edebileceğinizi ve bunun size olumlu etki edeceğini hissedin.
* Geçmişte yaptığınız diyetlerin hangilerinin (ya da bu diyetlerin içerdiği şeylerden hangilerinin) işe yaradığını, hangilerinin yaramadığını düşünün. Bu bilgiyi, size yardımcı olacak değişiklikleri planlamada ve geçmişteki hatalardan kaçınmak için kullanın.
* Yaşam tarzınızda küçük ve devamlılığını sağlayabileceğiniz değişiklikler planlayın.
* Sorunlarınızı tanımlayabilmek için bir beslenme ve düşünce günlüğü tutun. Böylece neyi niçin yediğinizi anlamış olursunuz.
* Gerçekçi hedefler belirleyin ve haftada yarım ya da bir kilodan daha fazlasını vermeyi amaçlamayın.
* Güne kahvaltıyla başlayın ve öğünlerinizi düzenli yiyin.
* Ana besin gruplarından sağlıklı seçimler yaparak, öğünlerinizi bunlarla hazırlayın.
* Az yağla yemek pişirmeyi deneyin.
* Bol bol sebze ve meyve yiyin.
* Yemeğe karşı ‘Ya hep ya hiç’ gibi bir tutumdan ziyade, esnek bir tutum benimseyin.
* Duygularınızla başa çıkmayı öğrenin, onları yemekle geçiştirmeyi değil.
* Günlük hayatınızda daha çok hareket edin.
* Hareket etmek için günde 30 dakikanızı ayırın. Her gün yapamıyorsanız, olabildiğince sık yapmaya çalışın.
* Çevrenizden destek alın.

Yapmamanız gerekenler şunlardır :

* Hızlı kilo verdiren yöntemlere itibar etmeyin.
* Kilo vermek için tek motivasyonunuz görüntü olmasın. Sağlık ve kendini iyi hissetmek de son derece önemlidir.
* Eğer kötü bir gün geçirdiyseniz, ya da fazla yediyseniz, vazgeçmeyin. Fazla yemek, amacınıza ulaşmanızı geciktirebilir ama vazgeçerek hiçbir şey elde edemezsiniz.
* Kilo problemlerinizi çözmek için bir diyete sırtınızı dayamayın. Bu, kilo vermenizde yol gösterici olur ama öncelikle bunu kalıcı kılmak için, güven kazanmalı ve yaşam tarzınızda değişiklikler yapmalısınız.
* Yavaş yavaş kilo veriyor olmak karşısında sabırsız davranmayın. Çünkü sonunda uzun vadeli bir başarı elde edeceksiniz.
 


Verdiğiniz Kilolar Nasıl Korunur ? Kilo Kontrolü Nasıl Yapılır? Kilo Almamak için Nasıl Diyetler Uygulamalı ?
1-Neden kilo verenler tekrar alıyor?
Kilo verenlerin tekrar kilo almalarındaki başlıca etken, kişinin diyet hakkındaki yanlış düşüncesinden kaynaklanır. Kilo vermek isteyen insanların çok büyük bir kısmı, fazla kilolarından kurtulmak için diyet yapıp, bu kilolarını verdikten sonra tekrar eski beslenme alışkanlıklarına dönebileceklerini zannederler. Sıkı geçen bir diyet döneminden sonra birden çok yüksek kalorili bir beslenme alışkanlığına dönmek kiloların aynı hızda geri alınmasına hatta bazı durumlarda özellikle çok hızlı kilo verilmişse verilen kiloların daha fazlası geri alınır.

2-Her kilo veren aynı şekilde bu kiloyu geri alır mı? Bu denklemi kolaylaştıran nedir?
Öncelikle şunu belirtmek isterim, yapılan çalışmalara göre kilo veren bireylerin sadece ve sadece %2’si uzun vade de kilosunu koruyabilmektedir. Görüldüğü gibi her 100 kişiden 98’i verdiği kiloyu geri almaktadır.

Ancak yüzde 2’nin içerisinde olmak hem kilo veren kişinin hem de kiloyu verdiren beslenme uzmanının elindedir. Verdiğiniz kiloyu uzun süre koruyabilmek için öncelikle çok doğru bir şekilde kilo vermek gereklidir.

Kilo kaybında başlıca hedef kişinin tartıda çıkan kilosundan ziyade kişinin yağ dokusunu azaltmak olmalıdır. Kişi kas zayıflama sürecinde çok fazla kas kaybeder ise metabolizması çok yavaşlayacağından verdiği kiloyu hatta daha fazlasını geri alacaktır. Bu nedenle ana hedef vücudun fabrikası olan kas dokusunu kaybetmek değil yağ dokusunu kaybetmektir.

Araştırmalar çok açıkça göstermektedir ki hızlı kilo veren bireyler kilolarını aynı hızda geri almaktadırlar. Bu nedenle kilo kaybı çok hızlı olmamalı ayda 2-4 kiloyu geçmemelidir.

3-Kilo verip tekrar alanların yaptığı ortak hatalar nelerdir?
Kilo vermeyi bir süreç olarak düşünüp, kilo verdikten sonra eski beslenme alışkanlıklarına dönmeleri.
Kilo verme esnasında yaptıkları aktiviteyi kilo verdikten sonra bırakmaları.
Beslenme ve diyet uzmanlarının önerdiği az ve sık beslenme (günde 6 öğün) sistemini terk etmeleri.
Sıvı tüketimini ihmal etmeleri. (günde 8-10 bardak tavsiye ediyoruz)
Kilo verme programlarında sınırlandırılması gereken şekerli ve yağlı besinlerin tüketimini arttırmaları.
Sabah kahvaltı yapmamaları. (araştırmalar kilolu bireylerin çoğunun sabah kahvaltı yapmadığını göstermiştir)
Kepekli ürünlerin terk edip, kepeksiz ürünlere dönmeleri.
Süt ve süt ürünlerinin yağlı olanlarını tercih etmeleri.

4- Hızlı kilo verenler mi genelde tekrar kilo alır yoksa bu her kilo veren için geçerli midir?
Kilo veren her birey kilo alma konusunda risk altındadır. Ancak tabi ki hızlı kilo veren bireylerin vücutlarında daha çok kas kaybı olacağı için bazal metabolizma hızları daha da düşerek kilo alma riskleri daha yükselir.

5-Kilo koruma programı nedir?
Kilo vermek için kişinin toplamda harcadığı enerjiden (kaloriden) daha az bir enerji alması gereklidir. Bu konuyu daha açmamız gerekirse kişinin toplamda harcadığı enerji başlıca aşağıdaki 3 faktörden oluşur;
Bazal metabolizma hızı
Fiziksel aktivite
Besinlerin termik etkisi

Bu 3 faktör toplanarak kişinin toplamda harcadığı kalori bulunur. Bu değerler kişiden kişiye farklılık gösterir. Örnek olarak erkek bireylerde harcanan toplam kalori kadınlara oranlara daha yüksek olduğu gibi, spor yapan bireylerde de yapmayanlara göre daha yüksektir. Kilo koruma programındaki temel hedef alınan ve harcanan enerjinin eşitlenerek kişinin kilosunu stabil hale getirmektir. Dolayısıyla kilo verme programına göre kilo koruma programı daha esnektir.

6-Kilo koruma programını herkes uygulamalı mı?
Kesinlikle herkes uygulamalı.

7-Kilo koruma programının içeriği nasıldır? Bu diyeti yaşam boyu devam ettirmek anlamına mı gelir?
Sağlıklı kilosuna ulaşmış bir bireye verilen total kalori bir miktar (kişiden kişiye farklılık gösterir) arttırılır. 1 hafta sonrasında kişi en son ki kilosuna yakın bir değerde (artı, eksi 300gr) geliyor ise bu kalori üzerinden devam edilir. Kişi kilo vermeye devam ediyor ise kalori bir miktar daha arttırılır, kişi kilo almışsa kalori biraz daha düşürülür.

Kilo koruma programının kalorisi kilo verdirme programına göre daha yüksektir. Kişilerin diyetlerinde günlük tüketmeleri gereken besin miktarları orantılı bir şekilde arttırılır. Kişide bu programı hayatı boyunca devam ettirir.

Ayrıca kilo koruma programında kişiler beslenme konusunda çok iyi eğitilmelidir. Hayatımızda var olan ve kendimizi sonsuza kadar kısıtlayamayacağımız bir çok besin vardır. Pizza, makarna, hamur işleri, börek ve tatlılar gibi yüksek kalorili besinler hayatımızda olan ve çok sevilen besinlerdir. Bu gibi besinleri hiç tüketmeyin demek çok realist bir yaklaşım olmayacağından, kişilere bu besinler tüketildiği taktirde bunu nasıl dengelemeleri gerektiği iyi bir şekilde öğretilmelidir.

8-Kilo koruma programının başarısı nasıl belli olur? İlk ayda kilo almaya başlamışsak bir yerde hata yapıyoruz demek midir?
Kilo koruma programının başarısı uzun vade de belli olur. Temel hedef kişinin verdiği kiloyu çok uzun yıllar korumasıdır. Ancak unutulmamalıdır kişiler ister diyet yapsın isterse hayatlarında hiç diyet yapmamış olsunlar yıllar geçtikçe yada başka bir deyişle yaşlandıkça aynı kaloride beslenseniz dahi kilo alırsınız. Bu nedenle hep aynı kiloda kalmayı hedeflemek yerine yaşa göre ideal kiloyu korumak temel alınmalıdır. Tabi yaş ilerledikçe de ideal kilo artış gösterir.

9-Kilo koruma programında vazgeçmemiz gereken besinler var mı?
Kilo koruma programının kilo verme programına göre daha esnek olduğunu belirtmiştim. Ancak yine de hiç tüketmeyin diyebileceğim bazı besinler var;

Örnek olarak yağda kızarmış besinler, şerbetli tatlılar, cips vs. gibi besinlerin besleyici değeri olmadığı gibi çok yüksek kalori sağlayarak kilo artışına neden olurlar. Bu nedenle tatlı tercihi sütlü tatlılardan yana kullanmalı ve yağda kızarmış besinlerden uzak durulmalıdır.

10- Kilo koruma programında suyun önemi nedir?
Su kilo verme programında da kilo koruma programında da çok önemlidir. Yapılan çalışmalar günde 8-10 bardak su içen bireylerin daha kolay kilo verdiğini ve kilolarını koruduklarını göstermiştir.

11-Egzersizin kilo korumada ne kadar etkili? Özellikle hangi sporlar kilo almayı engeller?
Egzersiz toplam enerji harcamasını arttırarak kilo alınmamasını sağlar. Genellikle yapılan başlıca hatalardan biri de kilo verme programıyla beraber yapılan sporun kilo verildikten sonra bırakılmasıdır. Sporun bırakılmasıyla verilen kilolar çok hızlı bir şekilde geri alınır.

Kardiyo tipi egzersizler ağırlıklı olarak yağların yakılmasını sağlayarak kilo kaybına katkıda bulunurlar. Ağırlık egzersizleri vücuttaki kas dokusunun artmasını sağlar. Bu kas dokusundaki artış kiloda bir artışa neden olsa da aslında uzun vade de kilo alınmamasını sağlar. Çünkü daha önce de belirttiğim gibi ne kadar çok kas dokusu olursa metabolizma daha hızlı çalışır ve kişi kolay kolay kilo almaz.

12-Kilo koruma programı uygularken hangi davranış değişiklikleri önem kazanır?
Göz önünde yemek bulundurulmamalı, mutfakta fazla zaman geçirilmemeli.
Yemek bittikten sonra hemen masadan kalkılmalı.
Ortadan servis tabağından sürekli yemek almak yerine kendi tabağınıza yiyeceğiniz kadar koymalı, servis tabağını mutfakta bırakılmalı
Yemek için küçük bir tabak, salata için daha büyük tabak tercih edilmeli
Karnınız doyduğu an yemek yemek bırakılmalı kalan yiyecek ertesi gün tüketilem üzere muhafaza edilmeli.
Yemekler çok yavaş ve iyi çiğnenerek yenmeli
Alışverişe tok karnına çıkılmalı ve kesinlikle liste tutulmalı. Bu listenin dışında bir şey alınmamalı.
Etiket okuma alışkanlığı olmalı. Düşük kalorili besinler tercih edilmeli.
İkramlar geri çevirilmeli. Bir seferden birşey olmaz mantığı ile hareket edilmemeli.
Günlük aktiviteler ihmal edilmemeli. Yürüyen merdiven ya da asansör yerine merdiven kullanılmalı vs.
Kısa mesafelerde taşıt kullanılmamalı, mümkün olduğunca yürünmeli.
Her hafta tartılınmalı ve not edilmeli. Kilo artışı aşırıya kaçmadan önlenmeli.
Etli sebze yemeklerine fazladan yağ eklenmemeli. Çünkü et yeterince yağlıdır.
Beyaz undan yapılmış besinler yerine tam tahıllı ürünler tercih edilmeli.
Şerbetli tatlılar yerine sütlü tatlılar tercih edilmeli.

13-Besinler nasıl pişirilmeli?
Yağda kızartma işlemi kesinlikle önerdiğimiz bir pişirme yöntemi değildir. Özellikle buharda pişirme yöntemi en öncelikli önerdiğimiz pişirme yöntemidir. Bunun yanında fırında, haşlama ve buğulama pişirme yöntemleride uygulanabilir.

14-Kilo koruma programı ne kadar sürer?
Hayat boyu.
Anadolu Sağlık Merkezi’nden Beslenme ve Diyet Uzmanı Çağatay Demir, sağlıklı kilo verme ile ilgili soruları yanıtladı.

 


Pelin olarak bilinen Tarhun otu birçok hastalığa derman olabiliyor. Fransız mutfağının vazgeçilmez baharatı tarhun baharatı bir çok yemeklerde de kullanılıyor. Tarhun otu yemeklerin yanında yenilebildiği gibi çay olarakta içilebiliyor. İşte tarhun otunun faydaları ve tarhun çayının hazırlanışı…

Öncelikle tarhun otunun faydalarına değinelim;

Vücutta biriken fazla tuzu ve suyu atmanıza yardımcı olur,
Sindirim salgılarını arttırarak sindirim sisteminin çalışmasını kolaylaştırır,
Mide ve bağırsaklarda oluşan gazları giderir,
İdrar söktürücü özelliği vardır,
Güçlendirici tonik özelliği bulunmaktadır,
İştahınızı açmaya yardımcı olur,
Mikroplara karşı koruyucu anseptik özelliği vardır,
Kramp sorunlarını çözer,
Hıçkırığı anında keser,
Kan yapar.

Tarhun Çayı Hazırlanışı

1-2 tatlı kaşığı kuru tarhun yaprağı üzerine 1 bardak kaynar su dökülüp 10-15 dakika süreyle demlendirilerek bir çay hazırlanır. Hazırlanan çay süzülerek içilir.

Tarhun Otu Nerelerde Yetişir

Ankara, Gaziantep, Urfa ve Erzurum”daki bazı bahçelerde yetiştirilmektedir. 60-120 cm. boylanabilen, keskin ama hoş kokulu, dayanıklı çokyıllık çalımsı bitkidir.
 


Tarhun, Estragon, Artemisia dracunculus
Küçük Ejderhaotu
Terhun
Tergun

Familyası: Bileşikgillerden, Korbblütengewaechse, Asteraceae
Drugları: Tarhunotu: Artemisia dracunculus herbaPelinotugillerden olan tarhun Türkistan’dan Horasan, Türkiye, Avrupa, Hindistan ve Çine kadar yayılmıştır. Amarikanın keşfi ilede oraya yayılmıştır. Tarhun muhtemelen haçlı seferleri sırasında Avrupaya götürülmüştür. Arapca thachaum’dantarhuna dönüşmüştür ve tarhun küçük ejderhaotu diye anılır.



İlk dafa MÖ: 2000’de Çinliler tarafından kulanıldığı yazılı belgelerden analaşılmaktadır. Bitkinin Fransız, Türk ve Rus Tarhunu diye bilinen üç türü mevcuttur. Türkiye ve Türkistanda yetişen Tarhun takriben Fransız tarhununa benzer.

Botanik: Bitki çok yıllık, dikine yükselen, topluca birarada, demet şeklinde olan ve üst kısımları çatallaşan bir bitkidir. Çiçekleri salkım şeklinde üst dallara dizilmişolup, her biri 2-3 mm büyüklüğünde, küre şeklinde, beyazımtırak veya kırmızımsı renkli ve aşağı doğru boynu eğiktir.

Yaprakları 2-10 cm uzunluğunda, 0, 3-1 cm eninde şerit şeklinde uca doğru sivrilen, kenarları bütün, koyu yeşil renkli, ortasında ana bir damar ve ondan sağa sola ayrılan yandamarlara sahiptir.

Yetiştirilmesi: Genelikle humuslu, ve zengin topraklarda ve güneşli yörelere ekilirse daha verimli olur.
Hasat zamanı: Temmuzdan Ekime kadar tarhun kesilerek demet yapılır, havadar, güneşli, gölgelik yerlerde kurutulur ve kaldırılır. Sirkesi yapılacak ise taze olarakda kulanılır. Malesef şifalı bitkileri toplama, kurutma, paketleme ver depolama işlemleri sırasında çok yanlışlar yapılmaktadır. Bitkinin şifalı kısmı yaparak veya çiçekleri ise asla Güneş altında kurutulmaz ve mutlaka gölgede kurutulmalıdır. Ayrıca öreneğin bitki 5 günde kurudu ise 2 gün daha kurumada bırakmak mahzurludur, çünkü birleşimindeki eterik yağları kaybettiğünden kalitesi düşer. Sadece bitki kökleri Güneş'te kurutulur ve kurur kurumaz hemen paketlenip diploması gerekir.

Kulanılması:
a-) Üniversite kliniklerinde tedavi denemeleri ve araştırmalar yapılmamıştır. Bu nedenle bugünkü bilgilere göre 2. sınıf bir şifalı bitkidir. Tarhun yerine daha etkili olan başka bitkiler kulanılmalıdır. Örneğin sindirim zafiyetine karşı Harpa-, Çörek-, Centiyan-, Çörek-, Papaya preparatları
b-) Halkarasında: Tarhun hıçkırık, sindirim zafiyeti, mide ekşimesi, şişkinlik, iştahsızlık, gut, romatizma, idrar tutamama ve grip karşı kulanılır ve immün sistemini güçlendirir.

c-) Aromaterapide: Tarhun yaprak, çiçek ve sürgünleri subuharı ile damıtılarak (destilasyon) eteryağı eldeedilir. Tarhun eteryağıda aynı otu gibi kulanılır, fakat sadece 3-5 damla yemeklere, salatalara katılabilir. Tarhun yağından 2-3 damla bir parça ekmeğe veya kesme şekere damlatılarak alınır.

Tarhun Sirkesi: Bir litre üzüm sirkesine taze yıkanmış 25 gram tarhunotu, 10 gram dereotu, 10 gram oğulotu ilave edilerek bir ay güneş ışınlarından uzakta muhafaza edildikten sonra süzülerek kulanılabilir.

Yantesiri:  Bilinen bir yan tesiri yoktur.

KULLANILDIĞI YEMEKLER:

özellikle tavuk, balık, yumurta ,,salata ve patatesle çok iyi gidiyor. Kremaya da çok lezzetli bir uyum yaratıyor. Dünyaca ünlü aşçılar tadının yanında sağladığı faydalar için de bu baharatı çok tercih ediyor.

Faydaları :

İdrar söktürücüdür.

Vücutta biriken tuzu ve suyu atar.

Hazımsızlık gidericidir.

Mide hastalıkları için faydalıdır.

Mide ve bağırsak gazlarını gidericidir.

Bağırsak solucanlarını düşürür.

Aybaşı kanamalarının ağrısız olmasını sağlar.

Tarhunotunun çayı yapılır, salatalara katılır ve baharat olarak kulanılır.


Son zamanlarda özellikle zayıflamak isteyenlerin odağı haline gelen “altın çilek” ile ilgili açıklama yapan Türk Eczacılar Birliği (TEB), altın çileğin etkisi ile ilgili yeterli bir çalışma yapılmadığını, “Altın çileği mucizevi ve zayıflamaya yardımcı bir ürün olarak lanse eden kişiler, hepimizi yalnızca yanıltmaktadır” diyerek açıkladı.
Altın çilek için "Bilinenin aksine bir mucize değil" diyen Uzman Diyetisyen M. Turgay Köse ise bu bitkinin faydalarını ve bilinmeyen yönlerini anlattı.
Altın Çilek Hakkında Bilinmeyenler :

Altın Çilek ya da Yer Kirazı

Altın Çilek’in anavatanı Güney ve Orta Amerika’dır. Bunun dışında bazı Afrika, Avrupa ve Asya ülkelerinde de kültürü yapılmaktadır. Ülkemizde de yavaş yavaş üretimi artmaktadır. Bitkinin bazı türleri ülkemizin çeşitli yörelerinde doğal olarak yetişmekle birlikte, bu türler genellikle bitkinin yabani türü olup zehirli olabilmektedir. Doğal olarak yetişen bu tür, özellikle ilaç sanayisinde kullanılmaktadır. Yetmişin üzerinde türü olan Physalis bitkisi ülkemizde Yer Kirazı, Kaz Üzümü ve Pelerinli Bektaşi Üzümü isimleri ile bilinmektedir.


Meyveleri bilye büyüklüğünde, turuncu renkte ve üzümsü yapıdadır. Dokusu domatesi andırır. Meyvesi kağıdımsı bir kabuğa sarılıdır ve hoş bir kokusu vardır. Ham meyveler ekşidir, güneşte olgunlaştığında sarı, sonra da turuncu renge dönerler ve tatlanırlar. Meyveleri doğrudan yendiği gibi aroması ve mayhoş tadı dolayısıyla sos, reçel ve marmelat yapımında, pastacılıkta, meyve salatalarında ve dondurma gibi tatlılarda kullanılmaktadır.

Verem, Astım ve İdrar Yolu Hastalıklarına İyi Geliyor

B1, B2, B3, C ve Beta Karoten gibi vitaminler ile potasyum ve kalsiyum mineralleri bakımından zengin bir meyve olan altın çilek, 100 gramında sadece 6 gram karbonhidrat içermektedir. Zengin lif içeriğine sahip bu meyvenin antioksidan aktivitesi yüksektir. Kan dolaşımını düzenlemedeki pozitif etkileri sayesinde kalp – damar sistemi açısından faydalı olmasının yanında kandaki ürik asidi düşürmeye, verem ve idrar yolu hastalıklarının tedavisine yardımcı olmaktadır. Aynı zamanda söktürücü etkisinden dolayı astım tedavisinde kullanılmaktadır. İdrar söktürücü etkisi de mevcut olan altın çilek cilt için de yararlı bir meyvedir.

Altın Çilek Bir Mucize Değil

Meyve olarak aşırıya kaçılmadığı sürece altın çilek yenilmesi sıkıntı yaratmayacaktır.

Yüksek oranda lif (posa) içermesi açısından faydalı olabilir. Öte yandan kivi, armut, kara üzüm, kurutulmuş incir, erik, kayısı gibi meyvelerden de benzer oranlarda potasyum, lif, Beta Karoten ve C vitamini gibi besleyici öğelere ulaşmak mümkün olabilmektedir. Bu nedenle zamanında gündemi sıklıkla meşgul eden yabanmersini örneğindeki gibi, alternatiflerine kıyasla çok da pahalı bir fiyata satılan altın çileği “mucize” gibi yorumlamaya gerek olmadığını düşünüyorum. Şahsen sosyo – ekonomik durumu iyi olan bireylerin alıp tüketmesinde bir sıkıntı görmüyorum. Kesinlikle alınmalı, yenilmeli gibi bir şart koşulması taraftarı değilim.

Çok yakın bir tarihte modasının geçeceğine ve sanıldığı gibi bir “mucize” yaratmadığına tanık olacağımızı düşündüğüm bitkisel tabletinin kullanılması adına, şu an için olumlu bir yorum yapmak yanlış olur. Ancak basit bir yaklaşımla denebilir ki; hiç kimse bir ayda kolay kolay ne 8 – 10 kg ağırlık kazanabilir ne de o oranda kilo verebilir.

Altın Çilek Zayıflama Hapı

Altın çilek zayıflama hapı funda, avokado yaprağı, ısırgan otu, mayıs papatyası, altınotu yaprağı, kırkkilit otu, arpa, meyan kökü, mısır püskülü, ebegümeci, böğürtlen yaprağı, mersin yaprağı, gingko biloba, yeşil çay, pelin otu ve hibiskus bitkilerinin vb karışımı ile hazırlanmaktadır. Böylelikle metabolizma hızını artırıcı etkilerinden ve böylelikle vücutta depo edilen yağların yakımını gerçekleştirdiğinden bahsedilmektedir.

Mucizevi, sihirli meyve veya sihirli bitki gibi sıfatlarla sunulan bu bitkinin hatta zayıflama ürünlerin büyük bir çoğunluğunun üzerinde “yüzde 100 bitkisel” veya “doğal” gibi ibareler yer almaktadır. “Doğal olan her şey zararsızdır” görüşü kesinlikle kabul edilemez. Bu tür ürünlerin doktor ve/veya diyetisyen tavsiyesi olmadan kullanılması insan sağlığını tehdit edebilir.

Genel yaklaşım altın çilek veya buna benzer beslenme destek ürünlerinin metabolizma hızını artırarak, yağ yakımını hızlandırarak, iştahı baskılayarak vs kilo vermeye yardımcı olduğu yönündedir. Gerçek ağırlık kaybı vücuttaki yağ kütlesinin azalması ile mümkündür. Kas ve su kitlesindeki kayıplar hem sağlık açısından risklidir hem de kalıcı ağırlık kaybına neden olmamaktadır. Maalesef bu tür destek ürünlerin içerisinde genelde idrar söktürücü etkileri olan bazı bitkiler kullanılmakta ve su kaybından öteye gidilememektedir. Hatta maalesef birçoğunda Sibutramin gibi kimyasal maddeler eklenerek ve etiketlerinde bile belirtilmeden sonuç alma yoluna gidilmektedir. İşte bu durum bazen ölümlere dahi sebep olmaktadır.

Esas tedavinin diyet, fiziksel aktivitenin artırılması ve yaşam tarzı değişikliği olduğu unutulmamalı; ancak destek olarak da Bakanlık Onaylı ve Literatür Destekli ürünlerin doktor ve/veya diyetisyen kontrolü altında kullanılabileceği bilinmelidir. Diğer yandan altın çilek ile ilgili olarak şu an için yeterli bilimsel dayanak yoktur. O nedenle kilo problemi olanların böylesi bir takviye konusunda aceleci davranmaması gerekmektedir.

 İdeal kilonuzu hesaplamak için iki yol-formül vardır.
1) Lorentz formülü İdeal kilo ~ (Boy uzunluğu cm-100) – (boy) Eğer 1.70 boyundaysanız, 60 kg olmanız normaldir. Öte yandan eğer 1.50 boyundaysanız ideal kilo bu formüle göre 50 kg civarında çıkar ki, bu biraz aşırı sayılabilir.
2) BMI (Vücut Kütle İndeksi) veya Quetelet formülü :


Bu formül, hesaplama bakımından daha ilginçtir. Günümüzde de uluslararası düzeyde kabul edilmiştir.
Bu formül vücut ağırlığının (kilo olarak) boy uzunluğunun (metre olarak) karesine bölünmesi ile elde edilen ilişkiye dayalıdır.
BMI= Ağrrlık/(Uzunluk)2 veya A
U2
Yukarıdaki formülü kilo ve boyunuza uyguladıktan sonra elde ettiğiniz sayı ile kendi BMI’nızın değerlendirebilirsiniz.
- 20-23 arası BMI: Normal bir vücut ağırlığınız var.
- 24-30 arası BMI: Kilo fazlanız var.
- 30 ve üstü BMI: Şişmanlıktan söz edebiliriz.
Lorentz formülünün aksine, bu formül size “normallik” açılımı verir ve belirli bir kiloya odaklanmanızı önler.

 * UYANINCA
1 bardak oda sıcaklığında su için

 * KAHVALTI 
1 porsiyon mevsim meyvesi, şekersiz limonlu çay, 1 ince dilim kepek ekmeği, 1 kibrit kutusu kadar yağsız beyaz peynir, 4 adet yeşil ya da siyah zeytin, 1 porsiyon domates, salatalık ve sivri biber
* ARADA
1 porsiyon mevsim meyvesi, 2 adet grisini, şekersiz bitki çayı

* ÖĞLE 
2 adet köfte büyüklüğünde 60 gram tavuk veya beyaz peynirli 1 porsiyon salata (1 tatlı kaşığı zeytinyağı ile), 2 ince dilim kepek ekmeği, 1 su bardağı diyet yoğurt

* ARADA
1 porsiyon mevsim meyvesi, çeyrek sokak simidi, 1 kibrit kutusu kadar yağsız beyaz peynir, şekersiz limonlu çay

* AKŞAM
1 tatlı kaşığı zeytinyağı ile hazırlanmış 4 yemek kaşığı sebze veya sınırsız salata (1 tatlı kaşığı zeytinyağı ile hazırlanmış), 1.5 su bardağı kepekli makarna ya da pilav veya 12 yemek kaşığı kuru baklagil, 1 su bardağı yoğurt

* GECE
1 porsiyon mevsim meyvesi

* YATARKEN 
1 bardak oda sıcaklığında su için


NOT : Bu hızlı zayıflama diyeti kısa sürede çabuk kilo vermek başka bi deyişle birkaç kilo fazlası olanlar için kısa süre uygulanabilecek bir diyettir. Kaç gün yapacağınız vermek istediğiniz kiloya kavuşmanıza bağlıdır. Hiç bir diyeti çok uzun süre yapmamanızı hatırlatmak isteriz.


Ender Saraç’tan 3 günde kolaylıkla forma girebileceğiniz, vücutta biriken ödem ve toksinleri attıran mucize bir diyet. Bu diyetle ilgili dikkat edilmesi gereken tek şey 3 günden fazla devam etmemektir.

1. GÜN

Sabahtan öğleye kadar ılık yeşil elma kompostosu için! Tarifi aşağıda;

* 3 adet kabuklarını soyduğunuz yeşil elma
* 4 adet kabuk tarçın
* 5 adet karanfil
* 15 adet kuru üzüm

Bütün malzemelerimizi kaynatıp ılıttıktan sonra blenderdan geçiriyoruz ve ılık olarak tüketiyoruz.
Öğleden akşama kadar lahana çorbası içiyoruz. Tarifi aşağıda;

* Küçük boy bütün beyaz lahana
* 4 diş sarımsam
* 1 baş soğan
* birkaç adet sivribiber
* Bir tutam maydanoz
* Birer çay kaşığı kimyon, zerdeçal ve zencefil
* 3 tatlı kaşığı zeytin yağı

Buna ek olarak gün içerisinde rezene veya yeşil çay gibi ılık sıvılar tüketilmesi çok önemlidir!

2. GÜN

Gün boyu taze ve çiğ gıdalar tüketilecek!

Sabah; 2 adet orta boy salatalık ve 2 adet orta boy yeşil elma

Öğle; Bol bol yeşil salata tüketin, 5-6 yemek kaşığı yağsız veya az yağlı yoğurt, her iki saatte 1 adet yeşil elma ve salatalık tüketin.

Akşam; Yarım kilo az haşlanmış kabak ve yanında 3-4 yemek kaşığı yağsız veya az yağlı yoğurt

Yatarken; 1 adet orta büyüklükte yeşil elma

3. GÜN

Sabah; 2-3 tane ceviz için yanında 1 büyük su bardağı dolusu az yağlı taze süt

Ara öğün; 1 adet orta büyüklükte yeşil elma

Öğle; Yarım kilo az haşlanmış kabak ve yanında 3-4 yemek kaşığı yağsız veya az yağlı yoğurt

Ara öğün; 2-3 birkit kutusu boyutunda taze lor veya diğer yağsız / az yağlı peynir çeşitleri

Akşam; Soğanlı ve sarımsaklı taze fasülye ve yanında brokoli, ısanak gibi koyu yeşil, taze sebze

Yatarken; Vücudumuzu zinde tutabilmek için 2 veya 3 adet kivi

ÖNEMLİ NOT: Diyet süresince ılık sıvılar tüketmeye dikkat edin. Doktor Ender bey yeşil çay ve rezene çayını şiddetle öneriyor.

Berrin Yiğit ''Yaşasın Zayıflıyorum Çorbası'' Tarifi ...

Gönderen @smile 7 Mayıs 2011 Cumartesi


KanalD 'nin sevilerek izlenen Doktorum Programına konuk olan Diyetisyen Berrin Yiğit yaza girerken zayıflamak isteyenlere çok etkili bir diyet çorbası tarifi.

Yaşasın zayıflıyorum çorbası tarifi
*4orta boy beyaz lahana

*1 orta boy kereviz (sapı ve yaprakları ile)
*1 adet pırasa
*1 adet kabak
*yarın demet ıspanak
*yarım demet maydanoz1 yemek kaşığı yağ
*2 çay bardağı maş fasulyesi
*1 yemek kaşığı bulgur
*Taze fesleğen,Limon ve pul biber.
Yapılışı:
Tüm sebzeleri kereviz,lahana, kabak,pırasa, ıspanağı ekleyip üzerini örtecek kadar su ile maş fasulyesi ve bulgur da koyarak düdüklü tencerede pişirin. Maydanozun bir kısmını süslemek için ayırın. Tüm malzemeyi blenderdan geçirin. Taze fesleğen yaprağı, maydanoz, limon ve pul biberle servis edin.

Kanal D ekranlarında hafta içi her sabah yayınlanan Doktorum Programına 19 Nisan 2010 tarihinde konuk olan Ender Saraç sağlıklı bir şekilde kilo verdiren ve karın yağlarının erim,esini sağlayan detos programını verdi.Önemli olan ağırlık kaybı değil bel ve karın bölgesindeki yağları gidermektir diyen Saraç aşağıda verileni harfiyen yaparsanız 1haftanın sonunda bel ve karın bölgesinde incelmeler olacağını belirtti.


1.gün
sabah 10:30′da 2 dilim kızarmış tam buğday ekmeği,1lop yumurta,7-8 adet splarıyla birlikte maydanoz,kendi parmağınızla 3 parmak az yağlı az tuzlu peyaz peynir,1 orta boy salatalık,7-8 adet yağsız ,az tuzlu zeytin,1tatlı kaşığı az şekerli ev yapımı marmelat.
Ara:14:00 14:301kase az yağlı yoğurt içersine 3 -4 tane ceviz bir tatlı kaşığı tarçın,1,5tatlı kaşığı kabaca öğütülmüş keten tohumu,konulaca.birtane yeşil elma özellikle kabuğuyla yenilecek.
Ara.17:00 1bardak az yağlı sütün içersine 1çay kaşığı zencefil ve tarcın koyup içilecek
Akşam:19:00 bir orta boy derisiz ızgara balık,1tabak zeytin yağlı taze fasulye,1tabak roka,tere rende turp , taze sarımsak,taze soğan ,sivri biber,maruldan oluşan salata
Gece :4tane kuru kayısı koyu renkli tercih edilmelidir
2.gün
sabah:10:00 10:30 4-5 kaşık sade müsli,5 kaşık az yağlı yoğurt üzerine tarçın,5*6 adet fındık
Ara:1adet kabuklarıyla yeşil elma
Öğlen:1kase havuç ve patates konulmadan yapılacak sebze çorbası,yarım tavuç göğüs ızgara
Ara:2tane kivi
Ara: 4 parmak az yağlı az tuzlu peynir
Akşam:4-5 kaşık az yğlı bol soğanlı acılı bulgur pilavı,5kaşık kimyonlu,bol kırmızı biberli nohut,2yeşil sivri biber ve yeşillik
gece :1tane kabuklu yeşil elma
3.gün
Sabah:2icne kızarmış çavdar ekmeğinden teze kaşarlı yağsız tost
Ara:2orta boy salatalık
Öğlen :bir kase süzülmemiş mercimek çorbası,4 orta boy ızgara köfte,(az yağlı kıymadan yapılacak)4-5 adet acı sivri biber
Ara:bugün tek ara öğün var,1kase az yağlı yoğurtiçine yulaf ezmesi,tarçın ,zencefil 2adet ceviz
Akşam :4 Kaşık esmer makarna,5 kaşık bol soğanlı sarımsaklı ıspanak kavurma
gece.tuzsuz bişr avuç kabak çekirdeği
4.gün
Sabah:3 kaşık sade müsli,2kaşık yulaf ezmesi,1 bardak yağsız süt,yarım tatlı kaşığı tarçın,yarım tatlı kaşığı zencefil,3 adet ceviz içi
Ara :3 dilim taze ananas
Öğlen: bir kase sebze çorbası( havuç ve patates )hariç.3yumurta beyazı,1yumurta sarısı ,bol maydanozlu ,acı sivri biberli yağsız omlet,söğüs roka
ara:1bardak yağsız ayran
Ara:6-7 adet badem
Akşam:1kase etsiz az yağlı bol kırmızı biberli yeşil mercimek yemeği,1 dilim kızarmış çavdar ekmeği
Gece:Küçük 1 avuç elma kurusu ve sarı leblebi
5.gün
Sabah:1küçük muz,1greyfurt,3 ceviz içi
Öğlen:1porsiyon tavuk şiş 1porsiyon ızgara sebze (kabak,ıspanak,pazı,yeşil biber,kırmızı biber,brokoli)
Ara:1bardak yasız ayran
Ara:6-7 tane mürdüm eriği
Akşam :4-5 kaşık bulgur pilavı,1porsiyon brokoli bol sarımsaklı olacak,taze sarımsak,tere,roka ,marul söğüş olarak yenilecek
Gece;1küçük avuç sarı leblebi.1 adet yeşil elma
6.gün 
Detoks günü
Detoks çorbası
*4-6 adet enginar,1/2 bağ taze hindibağı
*1büyük baş soğan ,3 diş sarımsak
*1-2 adet acı sivri biber
*Yarım tatlımkaşığı yağ
*Yarım tatlı kaşığı zencefil
*Yarım tatlı kaşığı kimyon
*Yarım tatlı kaşığı zerdecal
*5-6 adet saplarıyla beraber maydanoz
*2 litre iyi su
Hazırlanışı iğer sebze çorbaları yapar gibi yapın.Her saat başı yada 2 saaatte bir ,bu çorbayı için çorba ne çok sıcak ne de soğuk olacak ılık olarak için,eğer çok açlık hissedersin, az miktarda kepek ekmeği ,yada sarı leblebi yiyebilirsiniz.
7.gün
sabah.10.30da 2 dilim kızarmış tam buğday ekmeği,1lop yumurta,7-8 adert saplarıyla birlikte maydanoz,kendi parmağınızla az yağlı,az tuzlu beyaz peynir,1orta boy salatalık,7-8 adet az yağlı zeytin,1tatlı kaşığı az şekerli marmelat
Ara:1kase az yağlı yoğurdun içine 3 tana ceviz içi,3tane kuru kayısı bol tarçın ve zencefil koyulacak
Ara:1 adet yeşil elma ,2 adet salatalık
Akşam.yemek erken yenilecek bir kase ıspanak çorbası,4 adet ızgara köfte yada 1 adet bonfile ızgara ,közlenmiş patlıcan,közlenmiş biber yenilecek,söğüş yeşillik
Gece:Küçüç bir avuc çekirdekli siyah üzüm
NOT:
**yemekle birlikte sıvı tüketilmeyecek
**Yemekten 15-20 dakika sonra başlayıp bol biktarda yeşil çay ılık su yasemin çayı ve günde 2 adet piyasada satılan form çaylarından içilecek
**Sabah .öğlen.akşam yemeklerden bir kaç dakika önce formülünde 7 şifa madde bulunan,metebolizmayı canlandıran bitkisel karışımmından alınacak,ardından 1 bardak sıcak su içilecek
**Yemekler küçük küçük lokmalar halinde yenilecek
**Her gün sabah erken yada akşam üstü tempolu yürüyüşler yapılacak ,ter atılacak
**Yemeklerde acı artırılacak zencefil koyulacak
**bir hafta boyunca beyaz un,şeker,tatlı,domates,alkol,kızartma tüketilmeyecek


Papaya: Sindirim sistemini aktive ediyor.

Ananas: Sindirim sistemini güçlendiriyor.

Karpuz: Kalori açısından oldukça fakir bir meyve. Vücuttaki fazla suyun dışarıya atılmasını sağlıyor.
Kuşkonmaz: Vücuttaki fazla suyu dışarıya atan en etkili sebze.

Patates: Bağ dokusunda birikmiş olan fazla suyu içeriyor.

Enginar: Vücuttaki fazla suyu dışarıya atıyor ve tuzun olumsuz etkilerini en aza indiriyor.

Domates: İçeriğindeki C vitamini cildi sıkıştırıcı etki gösteriyor.

Kereviz: Böbreklerin işlevini güçlendiriyor ve toksik maddelerin dışarıya atılmasını sağlıyor.

Brokoli : Vücut ısısını artırarak yediklerinizi çabuk yakmanızı sağlar

Brüksel lahanası : Hem çözünür posa hem de çözünmez posa olmak üzere yüksek posa içeriğine sahiptir. Bu sayede tokluk hissi vererek açlığı dengeler

Havuç : Kansere karşı etkili olduğu gibi cildin kurumasını da engelliyor ve bağışıklık sistemini güçlendiriyor.

Kereviz: A, B ve C vitaminleri ile başta fosfor olmak üzere çinko, bakır, mangan ve selenyum minerallerini içerir.

Salatalık : İdrar söktürücü ve kanı temizleyicidir. Bağırsakları yumuşatır ve kabızlığı giderir.

Patlıcan: A, C ve B vitaminleri ile kalsiyum, fosfor ve demir mineralleri içerir.Bağırsakları yumuşatır ve idrar söktürür

Kıvırcık salata: Kalsiyum minerali ile A ve C vitaminleri açısından zengin bir sebzedir. Ayrıca B, D, E vitaminleri ve demir, sodyum, bakır, iyot, fosfor ve çinko mineralleri içerir. Sindirimi kolaylaştırır. İdrar söktürücüdür. Kabızlığı giderir. Vücuttaki zararlı maddelerin uzaklaştırılmasına yardımcı olur

Ispanak :Sindirimi kolaylaştırır. İdrar söktürücüdür. Hemoroite (Basur) iyi gelir.

Kabak: İdrar söktürür ve kabızlığı giderir. Mide ve bağırsakları yumuşatır.

Gürkan Kubilay


DR GÜRKAN KUBİLAY’DAN KARIN VE BASEN ERİTEN DİYET
Dr Gürkan Kubilay’dan bayanların bir türlü kurtulamadıkları karın ve basen sorunlarına etki eden , 2 günlük süper diyet;
1.GÜN
*Süt ve meyve suyuyla karıştırılmış mısır gevreği
*1 dilim kepek ekmeği, örgü peyniri
*4-5 adet zeytin

ARA ÖĞÜN
*Yeşil elma(özellikle yeşil olacak)
*2 dilim ıspanaklı börek,salata (kırmızı soğan,turp,maydanoz,marul ile yapılmış
*1 bardak domates suyu ve bir dilim buğday ekmeği
ARA ÖĞÜN
*Ananas 1 dilim
AKŞAM
*2 Adet kırmızı biber dolması,dilediğince çoban salata(domates ve salatalıkla yapılmış)
*Bir dilim kepek ekmeği
GECE
*Yeşil çay
2. GÜN SABAH
*1 Tatlı kaşığı ile bal ile karıştırılmış müsli ,greyfurt suyu ,örgü peyniri
ARA ÖĞÜN
*1Avuç Fındık
ÖĞLE
*1orta boy ızgara olarak yapılmış lüfer ,salata
ARA ÖĞÜN
*1 Avuç ceviz
AKŞAM
3-4 Adet Lahana sarması,1 tatlı kaşığı Kanola yağıyla yapılmış soğan ve domatesten yapılan çoban salatası
GECE
1 Bardak muzlu süt




Ebru şallı’nın sunduğu Ebruli adlı programa konuk olan uzman diyetisyen Selahattin Dönmez haftada 1,5 kilo zayıflatan mucize iksirin tarifini verdi…

Haftada 1,5 kilo zayıflatan iksir

1 avuç taze tarhun otu

1avuç taze adaçayı


1 limon

8-10 adet nane

2 litre su

Hazırlanışı:

2 litre suyun içersine bütün malzemeleri koyup 20 dakika kaynatıp süzün ve serin bir yerde bekletin ılık olarak her gece 1 su bardağı için bir haftanın sonunda 1.5 kilo veriyorsunuz.Özellikle 80 kilo üzeri olanlarda kilo vermek garanti.60 kilo ve altı olanlar ise yarım kilo ile bir kilo vermeleri garanti




29 nisan 2011 tarihinde Prens William ile evlenen Kate Middleton düğünden önce sıkı bir diyete girerek mükemmel bir görünüme kavuştu. Kate Middleton, bu kiloları son 40 gün boyunca yaptığı spor ve diyet programı sayesinde vermiş Prensesi bu süreçte anneside yalnız bırakmayıp kızına eşlik edip Kate'in diyeti sayesinde zayıflayıp güzel bir görüntüye kavuşmuş….


İşte Kate’nin Muhteşem görünmesini sağlayan o diyet :
Kahvaltı: Yulaf ezmesi ve meyve. Vücudun karbonhidrat ihtiyacını karşılar, enerji verir
Öğle yemeği: Beyaz et (tavuk, balık) ve sebze.
Atıştırmalık: Kalorisi düşük olan elma, armut, havuç ve salatalık gibi meyve sebzeler yenilebilir.
Akşam yemeği: Makarna.
Kat Middleton 1.72 boyunda bu diyet sayesinde 54 kilo indi be harika bir görüntüye kavuştu.Kate yukarıdaki diyetin yanında ise bol bol spor yaptığını açıkladı.

Followers